30 Aralık 2013 Pazartesi

Son işyerinizden neden ayrıldınız?



İş görüşmeniz çok iyi gidiyor. İçinizden ‘oldu bu iş’ diye düşünmeye başladığınızda hiç gelmemesini umduğunuz o soru çıkageliyor: “Önceki işyerinizden neden ayrıldınız?” Birden aklınıza eski yöneticinizle çatışmalarınız geliyor. Zaten dolmuşsunuz, yaşananları bütün detaylarıyla ortaya döküyorsunuz. Sonuç: İş olmuyor.

Yöneticiyle anlaşmazlık, haklarını alamama, ücret düşüklüğü ve gelişme/yükselme imkânı olmayışı işten ayrılma kararlarında en çok etkili olan sebepler. En fenası da yönetici yüzünden tatsız bir şekilde ayrılma ki sonraki iş görüşmelerinde ayağınıza dolaşabilecek, hassas bir konu. Kötü ayrıldıysanız işiniz daha da zor.

Gerçek ortaya çıkabilir

Bazı adayların yaptığı gibi işi kaybetmemek için yalan söylemek etik olma konusu bir yana, riskli bir hareket. Açıklamalarınız işe alım uzmanını tereddüde düşürebilir; onu inandırsanız bile sırrınız referans kontrolü aşamasında ortaya çıkabilir. Sonuç: Firmanın kara listesine hızlı bir giriş… Referans görüşmelerinde oldukça kapsamlı bir araştırma yaptıklarını söyleyen Deloitte İnsan Kaynakları Direktörü Ebru Pilav, bir önceki işten ayrılma nedenini özellikle sorguladıklarını, yanlış ya da eksik bilgi verilmesinin sürecin olumlu sonuçlanmasını etkileyebildiğini söylüyor. Yönetici, olumlu bir işten ayrılma süreci tecrübe edilse de şirketten ayrılış nedeninin kişiselleştirilmeden ve açık bir şekilde paylaşılmasını tavsiye ediyor.

PwC İK Danışmanlığı İşe Alım Hizmetleri Lideri Mert Emcan da adaylara şeffaf ve dürüst olmalarını önerdiklerini, gerçeği gizlemekten ziyade neyin nasıl olduğunu mantık çerçevesinde izah etmenin, adayın bu deneyimden neler öğrendiğini ve kendini nasıl geliştirdiğini göstermesinin doğru olacağını söylüyor.

İfade şekli daha önemli

Son işyerinden el sıkışarak değil kavgalı ayrılmış olmak ya da çıkarılmak iç açıcı bir durum olmasa da sizin bunu nasıl yorumladığınıza, olayın kendisinden daha çok dikkat ediliyor. Adaylara karşılaştıkları bir ret cevabı karşısında umutsuzluğa kapılmamalarını öneren Pfizer Türkiye İnsan Kaynakları Müdürü Özgür Koyuncu, adayın işten ayrılmış ya da çıkarılmış olmasının onlar için başlı başına bir değerlendirme kriteri olmadığını, adayın bu durumu nasıl ele aldığı ve açık iletişim ile nasıl aktardığının önem taşıdığını anlatıyor.

TAV Havalimanları İnsan Kaynakları Müdürü Didem Oral da adaylara bir olayı ya da konuyu aktarırken, karşı tarafı yaralayıcı, karşı tarafa zarar verici bir dil kullanmamalarını, yaşadıkları olayı ve bunun kendi hayatlarında yarattığı etkiyi net bir şekilde ortaya koyarak aktarmalarını öneriyor. Oral, “Dikkat ettiğimiz nokta, ayrılma kararı alırken kişinin, durumu tüm boyutları ile rasyonel bir şekilde değerlendirip değerlendirmediği, çözüm yaratmak için olası tüm yolları deneyip denemediği, kendi ve çevresindeki olay ve kişilerle ilgili farkındalığa sahip olup olmadığı” diyor.

Olumlu bakış açısı isteniyor

Her ne olmuş olursa olsun kişinin işten ayrılırken takındığı tutum, işveren için önemli ipuçları veriyor. Manpower Bölge Müdürü Süheyla Kulualp, adayın bu durumu lehine bile çevirebileceğini şu sözlerle aktarıyor: “İşverenler pozitif yaklaşıma sahip, olumlu ilişkiler kurup yönetebilecek takım üyesi arıyor. Adaylar ayrılma sebebini eski işyerleri, işverenleri ve iş tanımlarını kötülemeden, tümüyle olumlu hava içinde ve ne yaşamış olurlarsa olsunlar, yaşadıklarını değil özne olarak gelecek beklentilerini ön plana çıkararak ifade ederlerse en negatif işten ayrılma sebebinin bile makul karşılanabildiğini görmekteyiz. Bu durum, insani ve olumlu tutumu ile iş arayana artı puan dahi kazandırabilir.”

Son işyerinden ayrılışı anlatırken bunlara dikkat:

- Eski işyeriyle ilgili özel bilgiler paylaşmamalı (finansal durum gibi)

- Fazla duygusal olmamalı

- Olumsuz ifadeler kullanmamalı

- Kişiselleştirmemeli

- Eski işyerini kötüleyici sözlerden kaçınmalı

- Fazla detaya girmemeli

- Mantıklı, akılcı bir karar olduğunu hissettirmeli

- Bütün olumsuzluklara rağmen çözümcü davranmış olduğunu göstermeli

18 Aralık 2013 Çarşamba



Depresyon 'yaşlanmayı hızlandırıyor'



Araştırmalar, depresyonun yaşlanmayı hızlandırdığını ortaya koyuyor.

Araştırma sonuçları ciddi depresyon geçiren veya geçirmiş olanların hücrelerinin biyolojik olarak yaşlandığını gösteriyor.

Hücre yaşlanmasıyla bağlantılı telomer uzunluğu, hastanın sigara içmesi gibi başka faktörlerle açıklanamıyor.

Molecular Psychiatry adlı dergide yayımlanan araştırmada, 2 binden fazla kişide benzer bulgulara rastlandı.

Uzmanlar, ağır depresyona girenlerin yaşlanmaya bağlı kanser, diyabet, obezite ve kalp rahatsızlıklarına yakalanma risklerinin de arttığını söylüyor.

Bu, alkol kullanımı ve egzersiz eksikliği gibi yaşam tarzıyla bağlantılı nedenlerden de kaynaklanıyor olabilir.

Depresyonun hücre sağlığını da etkilediğinden şüphelenen bilim insanları 2 bin 407 kişi üstünde araştırma yaptı.

Hollanda VU Üniversitesi Tıp Merkezi’nde görevli Josine Verhoeven ve ABD’li araştırmacıların seçtiği gönüllülerin üçte biri depresyondaydı, üçte biri daha önce depresyon geçirmişti, geri kalanlar ise hiç depresyona girmemişti.

Hücre yaşlanmasının araştırılması için, gönüllülerin kan örnekleri laboratuvarda inceleme alındı.

Araştırmacılar, telomer adı verilen hücrelerin yapılanlarındaki değişiklileri gözlemledi.

Telomer uzunluğu
Teleomerler DNA’yı oluşturan kromozomların uçlarındaki yapılara verilen ad. Telomerler, hayati öneme sahip genetik kodların istem dışı kaybını önlüyor. Hücreler bölündükçe, telomerler de kısalıyor. Telomer uzunluklarındaki değişiklikler de hücre yaşlanmasıyla bağlantılı.

Depresyondakilerde veya daha önceden depresyon geçirenlerdeki telomerlerin, hiç depresyona girmeyenlere oranla daha kısa olduğu görüldü.

Bu farkın, yoğun alkol tüketmek ve sigara içmek gibi yaşam tarzlarına bağlı değişikliklere gidilmesine rağmen belirgin olduğu gözlemlendi.

Kronik ve en ağır depresyon belirtilerine sahip hastalarda telomer uzunluğunun diğerlerine kıyasla en kısa olduğu belirtildi.

Araştırmacı Dr. Verhoeven ve ekibi, kısa telomerlerin vücudun depresyon nedenlerine bir reaksiyonu olduğunu söylüyor.

Bilim insanları, “Bu geniş çaplı araştırma, depresyonun özellikle kronik ve ciddi belirtiler taşıyan hastalardaki yıllar süren biyolojik yaşlanmayla bağlantılı olduğuna dair ikna edici kanıtlar sunuyor” dedi.

Stresin telomer uzunluğu üzerindeki etkilerini inceleyen Birmingham Üniversitesi’nde görevli uzman Dr. Anna Phillips ise telomer uzunluğunun ölüm riski gibi kilit öneme sahip belirtileri öngöremediğini söylüyor.

Phillips ayrıca, yalnızca ağır depresyon geçirenlerdeki semptomların telomer uzunluklarıyla bağlantılı olabileceğini ifade ediyor.

16 Kasım 2013 Cumartesi



TEB: Bakanlığı göreve çağırıyoruz


Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, ilaçta kalitenin düştüğü iddialarına ilişkin, ''Sağlık Bakanlığını ilaçların kalitesi, iyi üretim uygulamalarına uygunluk, biyoyararlılık, biyoeşdeğerlik denetimleri için acilen göreve çağırıyoruz'' dedi.
ANKARA - TEB Merkez Heyeti Başkanı Erdoğan Çolak, Türk Eczacılar Birliği 39. Olağan Büyük Kongesi'nde yaptığı konuşmada, eczacılık mesleğinin sorunları, örgütlenme ve gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İlaçta bir bulunabilirlik ve kalite sorunu yaşadıklarını anlatan Çolak, bunda ilaçları sadece bir meta olarak gören, ilaçlara sağlık ürünleri değil, ticari ürünler olarak yaklaşan ilaç firmalarının da büyük sorumluluğu olduğunu söyledi.

Gelinen noktada, ilaç fiyatlarına son 10 yılda 294 kez indirim geldiğini hatırlatan Çolak, hükümetin ilaçta tasarrufun bir yöntemi olarak ortaya sürdüğü global bütçenin, herkesi etkilediğini, ancak ilaç şirketlerinin bu etkiyi en aza indirmek için eczacılara, yani ürettikleri ürüne değer kazandıranlara yöneldiğini, ticaret hukuku teamüllerini bir kenara atarak ticari iskontoları geri çektiklerini ve zarardan kar etmeyi seçtiklerini kaydetti.

“İLAÇLARIN KALİTESİ DÜŞTÜ” İDDİASI
İkinci bir konunun da en az ilacın bulunabilirliği kadar vahim olduğunu dile getiren Çolak, şunları söyledi: ''Dün Türkiye’nin en büyük ilaç şirketlerinden birisinin Yönetim Kurulu Başkanı fiyatlandırma ve kur politikası nedeniyle ilaçların kalitesinin de düşmekte olduğunu, ilaç etken maddesini alınması gereken yerden değil, daha düşük kaliteden satandan aldıklarını, kalite düşünce ilacın tesirinin azaldığını, eskiden problemli ilaçların oranının yüzde 1 iken şimdi yüzde iki olduğunu açıkladı. Bunlar yabana atılır ifadeler değil, üzerinde ciddiyetle durulması ve düşünülmesi gereken sözler. Durum bu ise biz üzerimize düşeni buradan yüksek sesle dillendirmek istiyoruz: Sağlık Bakanlığını ilaçların kalitesi, iyi üretim uygulamalarına uygunluğu, biyoyararlanım, biyoeşdeğerlik denetimlerinin yapılması için acilen göreve çağırıyoruz. Bunun da ötesinde, ilaç fiyatlarındaki düşüşlerin ne boyutlara varabileceği, ne sonuçlar doğurabileceği gerçeğini görerek ne kaliteden, ne bulunabilirlikten ödün vermeden ilaç piyasasının yeniden düzenlenmesi konusunda bir irade bekliyoruz. Başta sabit döviz kuru olmak üzere, ilaç fiyatları ve kamu kurum iskontoları mutlaka yeniden düzenlenmelidir. Bu adımlar sürdürülebilir bir ilaç ve eczacılık hizmeti için atılması zorunlu adımlardır''

BAZI İLAÇLARIN GENEL SİGORTA KAPSAMINDAN ÇIKARTILMASI
Son günlerde gündeme gelen, 2008 itibariyle Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda yer alan tamamlayıcı sağlık sigortası konusuna değinen Çolak, ''Bizler ilacın gerekli, çok gerekli, az gerekli gibi sınıflara ayrılmasına da, iki farklı sigorta sistemi ile başa çıkmak zorunda bırakılmaya da itiraz ediyoruz. Ayrıca mikropların olduğu kadar sağlığın da kapısı olan ağız ve diş sağlığının tamamen genel sigorta kapsamına alınmasını ve diş hekimlerimizin serbest eczaneler gibi kamuyla anlaşma yapmasını beklerken bunların tamamlayıcı sigorta kapsamında değerlendirilmesini de hasta sağlığı açısından son derece yanlış buluyoruz'' dedi.

''BÜTÇEDEN ŞİKAYETÇİYİZ''
Bütçenin halktan ''ilaçların aşırı kullanımı, tedavi masraflarını gereksiz şişiren muayeneler gibi unsurların sağlık giderlerimizi artırıyor'' yönünde şikayeti olduğunu belirten Çolak, sözlerini şöyle tamamladı: ''Bütçe halktan şikayetçi ama biz de bütçeden şikayetçiyiz. Bir kere ilaç giderlerini en baştan sabitleyen global bütçe uygulamasında ilaç şirketlerinin zararlarını eczacıların cebinden karşılamak için ticari iskontoları kaldırmasından ve stok zararlarını ödememesinden şikayetçiyiz. İkincisi, ilaç fiyatları sürekli ucuzladığı için piyasaya ilaç sürülmemesinden şikayetçiyiz. Üçüncüsü, bu fiyatlar karşısında eczacıyı korumak için yeterli olacak önlemlerin alınmamasından, eczane yaygınlığının sağlığın korunmasının bir güvencesi, eczacının da sağlık sisteminde işbirliği yapılması gereken bir partner olarak görülmemesinden şikayetçiyiz.''

10 Kasım 2013 Pazar



Alanında özgün 4 kitap yazan, Dünya’nın değişik ülkelerini de kapsayan 811 konferansta konuşma yapan, çok sayıda uluslararası ve ulusal makalesi olan, hem hekimlikteki kariyeri ile Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Etiği ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı Başkanı hem de Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Uzmanlığıyla Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora dersleri veren Dr. Nesrin Çobanoğlu, her biri ilgi uyandıran geniş katılımlı konferanslarını, çıkar çıkmaz tükenen kitaplarını, Gazi Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü’ndeki çalışmalarını ve hayatını Sağlık Dergisi Yazı İşleri Müdürü Esra Öz’e anlattı.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Etiği ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı Başkanı aynı zamanda Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Nesrin Çobanoğlu, başarılı bir kadın hakları savunucusu. Farklı fakültelerde uzmanlık almasının nedenlerini, eğitim hayatı boyunca birinciliklerle dolu başarılarını ve neden “etik” üzerine çalıştığını Sağlık Dergisi’ne anlatan Doç. Dr. Çobanoğlu, hayatın bazen bir cümleye göre yönlendirilebileceğini söylüyor. Doç. Dr. Çobanoğlu, eşinin Murat Belge’nin Tarihten Güncelliğe kitabından aktararak “Somut Bugün, Soyut Bir Yarın Uğruna Feda Edilmeli mi?” sözünün, hayatının temel taşı haline geldiğini kaydetti. Kendi ağzından çok yönlü başarılarını, hayatını ve yaşadıklarını dile getiren Doç. Dr. Çobanoğlu şunları anlattı:

“Aslen Gaziantepliyim ancak babamın işi nedeniyle Elazığ’da doğdum. Benden önce 5 çocukları vardı, hepsi üniversitedeyken ben boş kalan evde özlemi hafifletmek ve sevilmek için doğurulan son çocuğum. Doğduğumda kardeşlerim üniversitede okuyordu ve hepsinin ortak özellikleri herkes kendi okulunun birincisiydi. Babamın hala konuşulan ve kullanılan buluşları vardır. Bende üniversiteye kadar hep birincilikler ve birçok başarı ödülleri aldım. Üniversiteye o kuşağın tüm hekimleri gibi ilk binlerde yer alıp, ilk tercihimi kazanarak başladım.

En Büyük Şansım Ailem
En büyük şansımın ailem olduğunu düşünüyorum. Kocaman kütüphanesi olan bahçeli, havuzlu bir evde, sıcak sevgi ve bilinçli bir ilgiyle büyüdüm. İyi eğitimli ve akıllı ablalarımın varlığı her zaman en büyük hazinemdir. Ben doğduğum yıl, en büyüğümüz olan Abim, İTÜ Elektrik Mühendisliğinden mezun olmuş. Öğretmen olan Nermin Ablamın müziğe ilgisinin bana yansımasıyla, 11 yaşında keman dersleri almaya başladım. Böylece, üniversiteye kadar klasik keman çalmayı öğrendim. Gazi Üniversitesi’nden mezun alanında öncü olan Modacı Pervin Ablam sayesinde tüm hayatım boyunca hep özel tasarlanıp, hazırlanan giysi ve takılarımla kendimi çok özel hissettim. Onlarla sohbet etmeye alıştığım için, hala o yaş kuşağıyla daha iyi anlaşırım.

Öğrenmeyi Hep Sevdim!
Herhangi bir konuda çalışırken, zorunluluk olarak değil, severek öğrendim. Ben bunu öğreneceğim özgüveniyle pozitif baktım, sıkılmadım. Öğrenmek varoluş nedenim gibiydi. Öğrenmeyi hep sevdim!

Etiği Seçmem Tesadüf Değil
Cerrahpaşa Tıp Fakültesini seçme nedenim, Cerrahpaşa’nın adı, İstanbul ve deniz birlikte olduğu için ilk tercihimdi. İstanbul bir Dünya kentidir. Tıp okurken ilk zamanlar anatomi ve fizyolojiyi ilgiyle öğrendiğimde, sokakta insanlara bakarken, kemikleri, kasları, damarları ve sinirlerine kadar vücudu biliyor olduğumu düşünür, hekimliğin ayrıcalığını hissederdim. Derslere devamlılığa dikkat ederdim. Ancak not tutmazdım. Duyduklarımı ve gördüklerimi asla unutmam. Derslerle ilgili merak ettiğim konuları, araştırır ve okurdum. Cerrahpaşa’da o dönem sınav sistemindeki değişiklikler nedeniyle de olsa gerek, altı yıl boyunca hiçbir sınavda hiçbir zaman. hakkına kalmadan geçen 8 kişiden biri olarak, gazetelere haber olmuştuk.

Üniversite okul olmasının dışında bir kültür ortamıdır. Ders çalışırken, tıp kitapları okurken onların yazarını da araştırırdım. Sınav için çalışmazdım. En yoğun sınav dönemlerinde bile felsefe kitapları okurdum. Yani bir tür “Tıp Felsefesi” diyebileceğimiz Tıp Etiği’ni seçmem tesadüf değildi. Okulda her zaman başarılıydım. İlgilendiğim çalıştığım konularda deliler gibi “tutkuyla” çalışarak hızlı öğrenmek, öğrenmeyi sevmek, çok hızlı okuyabilme yeteneğim ve güçlü hafızam şansım oldu.

Birinci Sınıfta İlk Doğumumu Yaptırdım
Üniversitede öğrenci evimin duvarları maviydi, geniş, sıcak ve okulun tam karşısındaydı. Penceremin altındaki ağacın dalları arasında, üniversitenin üzerinden denizi görüyordum. Evimin okula yakın olmasından dolayı nerdeyse her gece acil, kadın doğum ve cerrahi alanlarında gönüllü nöbetlere giderdim. İliklerime kadar hekim olmanın keyfini yaşayarak geçen bir eğitim sürecim oldu. Birinci sınıfta ilk doğumumu yaptırdım! Bu süreçte birçok cerrahi vakayı uygulamalı olarak, pratiğiyle birlikte öğrendim. Böylece teoriyi görerek ve uygulayarak öğrendim.

Hekimlikte “Pardon” Yoktur
Tıp fakültemizde ameliyatları öğrenciler izleyebiliyordu. Bende sık sık izlemeye giderdim. Ameliyathanenin üstünde çepeçevre orayı görebildiğiniz camlı bir bölme vardı. Ses bağlantısı da olduğundan, görerek ve dinleyerek eğitim vakalarını izlememiz mümkündü. Kadın doğum ve cerrahinin ortak yaptığı, 16 yaşında karnında kitle olan genç bir kızın ameliyatı vardı. Cerrah bistürüyü vurdu, su fışkırdı. Kız hamileymiş. Cerrah bisturiyi fırlatıp, ameliyathaneden öfkeyle çıktı! Cerrah, ameliyata başlamadan gebelik testinin yapılıp yapılmadığını sormuştu, duyduk. Ancak kadın doğum hocası, hastanın tanıdığı bir ailenin bakire kızı olduğunu söyledi. Bu vaka benim için çok eğitici oldu. Tıpta insanla uğraşıyoruz, her zaman her şey olabilir. İkisi de halen Türkiye’nin önde gelen saygın ve ünlü ismi olan ve o yılların parlak genç hocalarıydı. Bu ameliyatla alanında başarılı olsa da herkesin hata yapabileceğini gördüm. Hekimlikte “Pardon” yoktur. Mükemmel olmak zorundasınız. Her zaman!

“İlk Aşkım Olan Eşimin, Gözlerine Baktığımda Aşkı Hissettim”
Eşim Murat ile tıp fakültesinde 1. Sınıfta tanıştım. 17 yaşındaydım ve eşimi ilk gördüğümde aşık oldum. Gözleri, simsiyahtı. İçinde binlerce yıldız olan aydınlık siyah çekik gözler! Ama hep onu görünce kaçtım. Kendimden, beni sarsan duygularımdan korktum! Ve o çok çapkındı. Dört kişi birlikte nöbetlere kalıyorduk. Murat bana aşık olduğunu söyledi. Daha önceleri başkalarına dediğim gibi “hayır” demeliydim, diyemedim. Cevap vermeden kaçtım.

“Somut Bir Bugün, Soyut Bir Yarın Uğruna Feda Edildi” Murat Belge
Bir hafta sonra ortopedi dersinde Murat geç geldi ve ben dersi dinlerken yanıma oturdu, ellerimi tuttu ve yüksek sesle “Ne diyeceksin bana! Ben dayanamıyorum artık. “Evet” mi “hayır” mı?”dedi. Hocamız Prof. Dr. Nişan dersi kesti; anlayışlı ve sevecen bir ses tonuyla bu “deli”kanlı ile beni sorunumuzu çözmemiz için dışarı gönderdi. Sonrasında okuldan çıktım, ilk gelen otobüse bindim, Murat’ta arkamdan geldi. Otobüste parayı Murat verdi, muavin bana “yenge” dedi. Ben çok kızdım tabii. Aklım “hayır” derken kalbim “evet” dememi istiyordu. Yaman bir çelişki! Kitapçıya girdik, birkaç kitap aldım. Bu esnada, Murat Belge’nin kitabından “Somut bir bugün, soyut bir yarın uğruna feda edildi” cümlesini gösterdi. Sonrasında da kararımı vermemde ve yaşam felsefemde bu sözün derin etkisi oldu. Tıp fakültesi bitmeden evlendik.

Askerde Eşime Çuvallar Dolusu Mektup Yazdım
O yıllarda ansızın konulan Mecburi hizmetle Nevşehir’e gittik. Ben hastane aciline, Murat ise “iriyarı” olduğu için cezaevine atandı! Cezaevi doktorluğu o yıllarda konulan bir kadroydu. Murat, Hakkari Şemdinli Derecik mevkiinde askere gitti, ben 4-5 aylık hamileydim. İran, Irak ve Türkiye sınırındaki bir dağın tepesindeki karakolda Jandarma komando olarak askerlik yaptı. Güneş harekat bölgesi ve çatışmaların en çok olduğu dönemdi. Yolu yok, telefonu yok ve tehlikeli bölge. Murat askerdeyken sabah, öğlen ve akşam mektup gönderdim. 3-4 ayda bir helikopterle çuval içerisinde pirinç, un gibi gıdalar giderken; bunlar da “Dr. Murat’ın mektupları” diye, çuvalla mektuplarım gidermiş.
Hamileliğimin çoğunda yalnızdım, doğumuma eşim 3 günlüğüne geldi ve hiç uyumadı. Nüfus dairesinde, canım oğluma en çok hangi isimle seslenmek istediğimi düşünüp, karar verdim; “Murat Can” ! Murat 18 ay sonrasında askerden döndüğünde, kucağımda bebeğimizle karşıladım.

Cezaevinde İşkenceye Karşı Mücadele!
Askerden dönen eşim, yine cezaevinde göreve başladı. Ancak o dönem cezaevinde çok farklı olaylarla karşılaştı. O dönem 12 Eylül sonrası, cezaevleri sağcı ve solcu birçok genç insanla doluydu. Bizzat başsavcı tarafından sakat kalmalarına neden olabilecek biçimde Şiddet uygulanan mahkumlara, işkenceyi belgeleyen rapor veren Murat’a ağır baskı uyguladılar. Saldırdılar. Olayların dışa yansımaması için baskı gördük. Ancak yine de yılmadık, mücadele ettik. Sonunda da şiddet olaylarının gündeme getirilmesini sağladık ve o kişiler yargılandı. Ceza aldılar. Böylece o dönemde işkenceye karşı çıkan, bu nedenle çok sıkıntı yaşayan ilk hekimlerden olduk. Türk Tabipler Birliği ve Birliğin o zamanki Başkanı Prof. Dr. Nusret Fişek bize çok destek verdi. Başsavcı, “böyle bir şey yok” derken, Fişek tarafından Bakanın masasına konulan raporlar ve filmlerle hesap sorulunca, kendi dövdüğü mahkumlarla ilgili olaya dava açmak zorunda kaldı. Gardiyanlar yargılandı, ceza aldılar. Bizlerde görevi kötüye kullanmaktan yargılandık. Beraat ettik. Murat’ın suçu darp ve işkence raporu vermek ve belinde kırık olan iki mahkumu hastaneye sevk etmekti (görevini yapmak), benim suçum ise raporları TTB aracılığıyla Bakan’a iletmekti. Zaten dava bu raporlar sayesinde açılmıştı. Çelişkiye bakar mısınız? O yıllarda, Nokta, Tempo Arena gibi dergilerde “Hekimlik Onuru’nu savunan Hekimler” olarak kapaktan haber olduk. Toplumsal destek ve hekimlerin desteği hep yanımızdaydı. 1989 yılında Dr. Cengiz Kılıç Tıp Ödülü ile İnsan Hakları ve Demokrasi Ödülü Murat Çobanoğlu’na verildi. Ödülü alırken “Sadece “hekim” olarak görevimi yaptım” dedi. Biz sadece mesleğini çok seven, onurunu koruyarak doğruyu yapan hekimlerdik. Bedeli bazen çok ağır olabiliyor.

Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Sınavı ile Tabip Odası Seçimleri Aynı Dönemdi
Kamu yönetimi ve siyaset bilimini okumaya bu yaşadıklarımdan sonra karar verdim. Türkiye Ortadoğu Amme İdaresi, TODAİE denilen kurumda “Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi” mastır programına başvurmak üzere, ÖSS tarafından yapılan bir sınava girdim. Hekim olarak, sınava girmem için yasal bir engel yoktu, ancak “kazanamazsınız” dediler. Konular çok farklıydı. Aynı yıl içinde tabip odası seçimleri de vardı. On gün arayla sınava da girdim, seçimlere de katıldım. Sınavı ilk sıralarda kazandım. Ankara Tabip odası yönetim kurulu üyeliğine ve genel sekreterliğe seçildim.

Ankara Tabip Odasının En Genç ve İlk Kadın Genel Sekreteriyim
Nuriye Ortaylı ve Füsun Sayek ile birlikte TTB’nin ilk kadın komisyonunu kurduk, Beyaz yürüyüşü yaptık. Ben sıradan bir hekim olarak yaptıklarımla seçildim, hiçbir zaman ideolojik bir duruşum olmadı. En genç ve ilk kadın genel sekreter olarak, kızlık zarı kontrollerine karşı hekim tutumu ve TUS negatifler konularında aktif rol oynadım. TUS kazanamadıkları halde, yurt dışına gidip birkaç ay sonra ülkemize asistan olarak dönenenleri engelledik ve bu haksız durumun önüne geçtik. Oldukça aktif bir dönemdi.

Siyaset Bilimi ve Etik Çalışmalarım
Ben master yaparken eşim Beyin Cerrahisi asistanlığına başladı. O dönem Prof. Dr. Yaman Örs, “Tıp Etiği” kavramını ilk kez Türkiye’nin gündemine getirdi. Konuşmasını dinledikten sonra hekim kimliğimle var olabileceğim, hem de kamu yönetimi ve siyaset bilimi birikimimi birlikte kullanabileceğim alanın “Etik” olduğuna karar verdim. Hekimlik, bütün ilgi alanlarım ve felsefeyi buluşturan, bana en uygun alan diye düşündüm. Sınavlara girdim ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde Etik çalışmaya başladım. Tıp ve siyasaldan öğrendiklerimi, hekimlik deneyimim ve Tabip Odası Yönetimindeki birikimimi birlikte yoğurdum ve yepyeni bakış açıları kazandım. Ayrıca, Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi uzmanlığını dereceyle bitirenler arasından seçilerek, Almanya’nın Berlin Eyaleti İçişleri Bakanı tarafından, Almanya’nın yerel yönetimlerini incelemek üzere burslu olarak davet edildim. Berlin Duvarı yeni yıkıldığı için bugünün Berlin’inden farklı, iki Berlin’i birlikte görebileceğim özel bir dönemdi.
Gazi’de WHO, WMA, MSIC’in önerdiği eğitimle uyumlu; Evrensel Tıp Etiği Eğitimi
Başkent Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi’nde Tıp Etiği ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı’nın kuruculuğunu yaptım. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesinde şu anda verdiğimiz etik eğitimi WHO, WMA, MSIC’in önerdiği eğitim biçimiyle uyumlu, evrensel standartlarda bir tıp etiği eğitimidir. Dönem1,2,3 ve Dönem dörtlerde 1 yıla yayılan staj dersi var.

“Toplumsal Dinamikleri Harekete Geçiren Kadın”
Human Rights Watch 1993 dünya raporunda hakkımda “Toplumsal dinamikleri harekete geçiren kadın” diye söz eder. Kadına desteği olan insanlardanım. Bir hastane başhekimi 17 yaşındaki bir hemşireyi makamında tokatlıyor. Olayı duyan eşim ve arkadaşları, şiddet olayına karşı hastanede gösteri yaptı. Bende bu olay ile ilgili tarafsızlık ilkesi gereği karışmadıklarını söyleyen kesimlere yönelik “Tarafsızlık” üzerine bir yazı yazdım. “Tokatlanan güçsüz bir kişi var ve bu durumda susmak zaten güçlü tarafı seçmektir”. Eşitler arasında tarafsız kalınır. Bir taraf çok güçlüyken, diğer taraf zayıfsa bu durumda tarafsız kalınamaz.
Gazi Üniversitesi Tıp Etiği ve Tıp Tarihi AD Başkanlığımın yanı sıra Gazi Üniversitesi Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü dönemi kadın hakları konusunda akademik ve aktivist kimliğimin buluştuğu bir görev olmuştur. Sayısız önemli etkinlik ve Türkiye’de ilk kez Gazi Tıp Fakültesi’nde, Özerk yapıda kurulan “Kadına Yönelik Şiddeti Önleme Birimi” o dönemde yaşama geçmiştir.

Hayatımın Sac Ayağı
Hayatımı oluşturan önemli öğeleri sac ayağına benzetirim. Bunlar; ailem, işim ve spordur. En güç koşullarda bile ailemi ihmal etmedim. Sorunları aşmak için, sevgiyle bakmak gerekiyor. Evimin kapısından girdiğim anda işteki güncel sorunlardan arınırım, şarteli kapatırım. Yemeğimi kendim yaparım. Murat, sevgi dolu ve pozitif olmasaydı bunları başaramazdım. Ailemle birlikte olduğum zaman net olarak onlarla birlikteyimdir. Eşim ve oğlum yattıktan sonra çalışırım. İşimde yaşadıklarımı evime yansıtmam. Oğlumun her şeyiyle ben ilgilendim. “İnsanın hırsı ve aklı belli bir dengede olmalıdır. Hırsı aklının bir milim bile ötesindeyse bedeli çok ağır olur” sözü benim için çok etkili olmuştur. İnsanın hırsı motive edici güçtür. Dengeyi iyi kurmak gerekir. Arada “mavi fırtına” kavgalar yaşansa da hep çok sevdiğim ilk askımla evlenmek ve oğlumun varlığı mutluluğumdur. Her haliyle çok sevdiğim ama sıra dışı ulusal ve uluslararası başarılarıyla defalarca tescillenen zekasıyla oğlumun annesi olmaktan gurur duyuyorum. Şu anda Oğlum da Carnegie Mellon Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği ve Pittsburg Tıp Fakültesinin ortak doktora programında, tam burslu “ilaç tasarımı” üzerine çalışıyor ve yine dönem birincisi oldu. Henüz 23 yaşında ve yayına kabul edilen 4 SCI makalesi var.

Sporun Mücadeleci Yapıma Büyük Etkisi Oldu
Sporda lisanslı olarak, atletizmde üniversiteler arası müsabakalarda ikinciliğim var. Judoyu eşim sevdiği için başladım. Judo da eşim, oğlum ve benim derecelerimiz vardır. Lisanslı dağcıyım. Dağcılık azim ve kararlılığımı oluşturmada çok etkili olmuştur. Dağa tırmanırken yola asfalt dökmüyorlar, zirveye giden yola tırmanmak gerekiyor. Dağcılık, hekimlik gibi hata affetmez, bazen sizin hatanız olmasa da koşullar nedeniyle çok güç anlar yaşayabilirsiniz. Bu anlarda bazen, “Ne işim var burada” diye düşünürüm sonra zirveye ulaştığımda, uzaklara bakıp, o sessizlikte, “başarmanın sadeleştiği durumda” ama gururla; güven içinde evde oturan TV izleyen insanların yasayamadığı çok özel anlar yasadığımı düşünürüm. Tırmanırken zirveye ulaşacak yolda engellere değil, zirveye kilitlenirim “go for it!” derim. Dağcılık, çok sevdiğim felsefe alanına ilgimi boyutlandıran katkılar sunmuştur. Ayrıca, Kayağı 15 yaşındayken, Uludağ’da 1 günde öğrenip, hocamı şaşırtmıştım.
Datça’da Etiğin Doğduğu Yerde “Etik Akademisi” Kuracağım
Datça’da bahçe içerisinde taş bir binada “Etik Akademisi” kurma hayalim var. Hekimliğin meslek olarak doğup, geliştiği ve felsefenin anayurdu olan bu topraklarda nar ve portakal ağaçları içerisinde bir akademi kuracağım.

“Ben Öğrencilerime Güveniyorum”
Hayatımda beni çok duygulandıran ve iyi ki bu işi yapıyorum dediğim iki olay var. Birisi, Toplumsal Etik Derneği tarafından TÜBA’nın kurucusu Dünyaca ünlü bilim kadını Prof. Dr. Ayhan Çavdar’ın elinden “Türkiye Etik Ödülü”nü almamdır. Diğeri ise, öğrencilerimden gelen geri bildirimlerdir. Sadece Türkçe Tıp Öğrencilerime yılda 260 saat ders veririm. İngilizce Tıp ve Doktora derslerimi saymıyorum bile; yine çok yoğun sabahtan akşama aralıksız çalıştığım bir gün, dersten geldim ve “Neden bu kadar çalışıyorum, kimse farkında bile değil” diye düşündüm. Masamda mesaisi bittiği için çıkan sekreterimin bıraktığı, öğrenci geri bildirimleri zarfını gördüm. 200 kişilik sınıftan, 150 tane bana özel yazılmış görüşün olduğu zarfı açtığımda o kadar güzel sözlerle karşılaştım ki gözlerim doldu. Çok iyi bir iş yaptığımı anladım. Beni gururlandıran mutluluklar öğrencilerimin başarılarıdır. En büyük başarım, geleceğin “iyi hekimleri” öğrencilerimdir.

Bir Yaşama Birkaç Hayat Sığdırmak
Hedeflerimi önce kafamda belirlerim, insanların ne dediğini dinlemem sonunda da yaparım. Özgüven çok önemlidir. ABD’de ders verdim, oradaki öğrencilerle buradaki öğrencilerim arasında gözlemlediğim en temel farklardan birisi; burada tıp öğrencileri çok zeki, oradaki öğrencilerin ise özgüveni çok yüksek. Buradaki öğrencilerin özgüvenini yükseltmemiz gerekiyor. Şu anda Gazi Tıp Fakültesi’nde çok iyi bir tıp etiği eğitimi verilmesi için uğraşıyoruz. Tıp fakültesine ilk geldiğim dönem, 4. sınıfların derslerine ilk girdiğimde, bildikleri soruları bile yanıtlamaktaki çekingenliklerinin nedenini sorduğumda; bir ders önce bir hoca tarafından kendilerine “saksı kafalılar” denildiğini söylediler. İşte öğrencilerin özgüveninin yok olmasına neden olan bir örnek. Bir tıp hocasının meslektaşlarına hitabı acı ama gerçek. Onların her biri geleceğin hekimleri ve çok değerliler. Öğrencilerime karşı etiği öğretme sorumluluğum ve sevgi bağım vardır. Sizin yarışınız birbirinizle değil, kendinizin rakibisiniz derim. Ayrıca dakik olmaya özen gösteririm. Yoksa bir yaşama birkaç hayat sığdıramazdım. Yaşamayı, üretmeyi ve hayatı seviyorum. Hayatı dolu dolu yaşıyorum.

Tıp Etiği Alanında 4 Kitap Yazdım
Kitaplarımla ve öğrencilerimle iz bırakmak istiyorum. “Söz uçar yazı kalır”, Hekimliğimin ilk gününden bu yana (kamu yönetimi alanıyla birlikte) toplam 811 konferansta konuşma yaptım. Ancak kitaplarımın benim için ayrı bir yeri vardır. “Tıp Etiği”, “Kuramsal ve Uygulamalı Tıp Etiği” ve yakın zamanda çıkacak olan “Biyoetik – Biyopolitikalar” isimli kitaplarım benim en güzel hazinelerim. Ayrıca, 21 kitap bölümü yazdım. Bir de Editörlüğünü yaptıklarımdan ve yine hemen tükenen “Etik Kurullar” kitabını önemsiyorum.

Tarhun Otu ve Faydalarına İnanırım
Hititler zamanında, fırtına tanrısının “kutsal otu” olarak bilinen “Tarhun otu”nu, taze ya da kuru olarak çok severim ve yemeklerimde kullanırım. “French Taragon” denilen, Ankara ve Antep’te yetişen, tıbbi bitkilerde de birçok yararı bilinen bir bitki. Bir de kefir yoğurdunun yararına çok inanıyorum. Yakın çevreme yemeleri için mayasını dağıtarak yaptırıyorum. Dünya mutfakları ilgimi çeker. Pek çok ülkenin mutfağını yerinde tattım ama Antep Mutfağı Favorimdir. Yemek yapmayı, yeni tatlar yaratmayı severim. Ekşi ve tatlı kuru meyvelerle tatlandırılan geleneksel Osmanlı yemeklerini günümüze uyarlamayı seviyorum. Portakal kabuğu ile tatlandırılmış bonfile çok hoş bir lezzet oluşturuyor. Ekşi ve tatlıyı özlerini koruyan biçimde aynı yemekte birlikte tatmayı seviyorum

Hayatımda iz bırakan kitap, film ve müzikler vardır
Tüm uğraşlarımı ve hayatımdaki her şeyi seviyorum. Okumaktan zevk aldığım Nikos Kazancakis’in yazdığı “Zorba”, Richard Bach’in “Martı”, Platon’un “Diyaloglar” ve “Devlet”, Hans Reıchenbach’ın “Bilimsel Felsefenin Doğuşu”, Dr. Frank Vertosick’in “Beynine Bir Kez Hava Değmeye Görsün” ve Balzac’ın “Iki yeni Gelin” isimli kitapları beni etkileyen yapıtlardır. “Hair Musical-Bırak Güneş İçeri Girsin” ve “Hayat güzeldir” filmleri hayatımda iz bırakmıştır. Müzikte de klasik caz dinlemeyi severim, Sting ve Leman Sam’ ı çok beğenirim.”
Yazar: Esra Öz

6 Kasım 2013 Çarşamba

çalışan bu kanun



Yaşar Süngü, ''Osmanlı''da eşeklerin bile 2 gün izni vardı'' başlıklı yazısıyla, tarihten bazı olayları gündeme getirmiş: Hakka riayet. Amacının, ne kadar geri kaldığımızı, insan olma konusunda ne kadar mesafe almamız gerektiğini anlatmak olduğunu belirtiyor Sayın Süngü.

Avrupalı gözlemiyle anlatılan bir olayda, dikkati çeken uygulamayla eşeklere bile haftada iki gün tatil yaptırılıyormuş.

O zamanda insanların efendi gibi çalışma ve çalıştırma düzeni varmış demek ki.

Bu düzen, ''biz dedik, olacak'' şeklinde miydi acaba, yoksa, ''kanun konulmuş olacak'' şeklinde miydi?

Sayın Süngü''nün yazısında bunun bilgisi yok. Ama, zabıtaların pazarları sürekli kontrol ettiği, eksik tartma işlemine çok ağır ceza ve tazminat korkutmasıyla fırsat verilmediği anlatıldığına göre, uygulama kanun çerçevesinde olmalı.

Osmanlı hayranı görüntüsü veren hükümetimizin de aynı uygulama yapması gerekmez mi peki? Yani kanuna önem vermesi, vatandaşları kanun hükmüne göre hareket etmeye özendirmesi gerekmez mi?

Bugün, çalışanların hak gasplarını önlemeye dönük çalışma yapmaya yanaşmıyor hükümet; yapacakmış, tavırları sergiliyor.

Hükümet olanların kendileri çıkarmışlar kanunu; işe alınanlar haftada 45 saat çalıştırılır demişler... Şu şu sosyal hakları edinirler demişler...

Memurlara, sendikalılara ve yabancı ortaklı işyeri çalışanlarına bu kanun uygulanırken, bunların dışındaki yüzbinlerce çalışan bu kanun kapsamı dışında tutulmakta. İş kurma becerisi olanlar, saf ve gariban buldukları elemanları haftada 55 - 60 saat çalıştırmaktan 45 saat ücreti vermekten vazgeçmiyorlar. Şikayetlerden haberdar olan hükümet üyesi ise insanları oyalıyor.

Çalışma Bakanı, sosyal haklardan mahrum bırakılan çalışanların bu haklara kavuşabilmesi için kanun çıkarmaktan bahsediyordu aylarca önce. Halbuki kanun vardı, sadece uygulaması, bu hakların üzerine yatan kendini bilmezlere sert çıkması gerekiyordu.

Aradan zaman geçti, konuyu anmaz bile oldu Çalışma Bakanı.

Neden acaba?..

Önümüzdeki seçimler için başlatılan süreçte kendinibilmezlerin finansına ihtiyaç duyduğu için mi?

Osmanlı''da eşekler bile çok şanslıymış!.. Türkiye''de başkalarının hizmetinde emek sarfedenlerin şansı ne zaman oluşacak acaba?


İbrahim Faik Bayav
(05.11.2013 13:50)

bizim çocukluğumuzda televizyon



Büyük babam Matematik öğretmeni. Bu gün yanına gidip; büyük baba, gelecekte olmak istediğim meslekle ilgili bir hikaye yazma konulu ödevim var. Bana yardımcı olur musun? dedim. Büyük babam, gülümsedi bana. Tamam ufaklık dedi! Anlaşıldı, sen meslek seçimi ile ilgili yazı hazırlayacaksın. Mesleklerle ilgili hikaye çok yazıldı. Yazılanlardan değil de yaşananlardan yola çıkarsan, mesleklerle ilgili hikaye yazmış olursun.

- Biliyor musun, ben kendimi bildim bileli öğretmen olmak istemişimdir. İnsan, daha çocukken bilmeli ne iş yapacağını. Bir hevesi olmalı. “Ben büyünce, filanca meslekten ekmeğim kazanacağım” demeli. Öğretmenliği niye seçtim biliyor musun?

- Neden seçtin büyük baba?
- Çünkü ben “öğretmen olacağım” derdim hep . Nurhayat öğretmenim sevdirdi bana öğretmenliği. O zamanlar evlerde daha elektrik yok, gaz lambası ile okuyoruz kitapları. Gazete her gün değil ancak haftada bir Nurhayat öğretmenim getirince okuyorduk. Bilemezssin ne merakla beklerdik o defalarca okunmuş gazeteleri. Neyse uzatmayalım, işte bizim çocukluğumuzda televizyon yok, bilgisayar, internet gibi şeyler de rüyada bile göremeyeceğimiz şeyler. Nurhayat öğretmenim, bıkmadan usanmadan anlatırdı dünyayı, bilimi, tarihi…

- İnanmıyorum büyük baba ya, şaka yapıyorsun!
Büyük babam gülümsedi yine. Şaka değil! dedi.
- radyo vardı o zamanlar. radyodan sonra pikap geldi sonra da teyp yani kasetçalar. Güzeldi o günler. Çocukluğumu çok özlüyorum. Nurhayat öğretmenimin hayatta olmasını çok isterdim. Bize hiç duymadığımız, hayalini bile kuramadığımız şeylerin, bir zaman sonra gerçek olacağını, hayatta hayal etmenin önemini ondan bir kez daha dinleseydim. şimdi Nurhayat öğretmenim şurada dursa; Akif! dese, “Dünyamızın portakal gibi olduğunu ilk söyleyen bilim adamına,nefretle bakıyordu o zamanki insanlar. Doğruyu kabul etmek kolay değil. İnsan gerçekleri savunmak için gerekirse ömrünü vermeli.” dese.

Birden gözleri doldu, sesi titriyordu. Heyecanlı olurdu büyük babam. Hele de çok inanarak konuştuğu zaman. Büyük babam benim sadece büyük babam değil, öğretmenimdi de. Onunla konuşurken hep yeni şeyler öğreniyordum.

Büyük baba! dedim.
- Galiba ben ilerideki mesleğimi seçtim. Büyük babamın gözlerinden, benim hangi mesleği seçtiğimi anladığını fark ettim.
- Söyle bakalım, delikanlı! dedi. Büyüyünce ne olacaksın?
Öğretmen olacağım ben! dedim. ”Tarih öğretmeni olacağım. Tarihte insanlık için hizmet etmiş büyük bilim adamlarını öğreneceğim. Sonra da senin gibi güzel güzel anlatacağım. İnsanlara, mutlu olmanın hayal kurmakla başlayacağını anlatacağım. Gerçeklerin, insanları en başta üzebileceğini anlatacağım. Her ne şartta olursa olsun doğruyu söylemekten vazgeçmeyeceğim” dedim.

Büyük babam, bana belli etmeden ödevimi yazdırmıştı bile. Öyle ya! Benim ödevimin konusu, Gelecekte olmak istediğin meslekle ilgili bir hikaye yazmak değil miydi? Gerçi bu anlattıklarım gerçek ama hikayeler de gerçekten beslenmiyor mu? İşte benim meslek seçimi hikayem de bu.



Öncelikle webmaster olmak ile web sitesi yapabilmek/kurabilmek kavramlarının aynı anlamları taşımadığını bilmemiz gerekir. Bugün çok acemi bir kişi bile basit yöntemler ile web sitesi açabilmektedir.
Peki, Webmaster kimdir?

webmasterWebmaster, web alanında uzman kişilere verilen bir unvandır. Tabi bu unvanlarında alt unvanları vardır; Web yazılımcı, web tasarımcı gibi. Uzman bir web yazılımcısı, tasarım yapamasa da bir tasarımın nasıl olması gerektiğini, ne gibi özellikler taşıması gerektiğini bilir. Çünkü bu sektöre yıllarını vermiştir ve bu bilgi birikimini kazanmıştır. Bu durum web tasarımcısı içinde aynı şekildedir. Böyle bir tanım şu soruyu akla getiriyor; Peki Tasarım ve Yazılım bilgisi olmayan fakat her şeyin nasıl olması gerektiğini bilen biri de Webmaster unvanına sahip mi oluyor? Eğer ki, hem projeyi hem projede çalışan kişileri yönetecek ve yönlendirecek bilgi ve birikime sahip ise o kişide Webmaster oluyor. Tabi bu benim şahsi görüş ve tanımım. Bir tanımda şahsi görüş olur mu? Evet, Webmaster kelimesi ile ilgili birçok tanımla karşılaşabilirsiniz. Buda benim kendime göre tanımımdır.
Peki ya Nasıl Webmaster Olurum?

Webmaster olmak çok kolay olmadığı gibi çok zor bir meslekte değildir. Her işte olduğu gibi bu işte de sabır ve azim gereklidir. Her şeyden önce, bu kararı aldığınız andan itibaren web sitelerine karşı bakış açınız tamamen değişmelidir. Çünkü siz artık bir kullanıcı değil bir üreticisiniz. Gördükleriniz aynı olacak belki ama anladıklarınız farklı olacak. Neyin nasıl olduğu ve başarılı sitelerde ne gibi farklılıkların olduğunu gözlemlemelisiniz. Daha sonra blog oluşturma, web sitesi oluşturma ve yönetim araçları gibi kullanımı basite indirgenmiş yazılımları kullanarak inceleyin. Bir şeyi yapmadan önce onun ve benzerlerinin nasıl işlediğini anlamak başarı açısından çok önemlidir.

Hayalden Çizime, Çizimden Uygulamaya..

Profesyonel bir web projesinin teknik olarak ilk basamağı photoshopdur. Burada öncelikle hayal edilen veya kağıt üzerinde tasarlanan ara yüz çizilerek ne istendiği gözle görülür bir hal alır. Daha sonra bu işin HTML ve CSS kodlanması vardır. Çizim uygun şekilde kesilerek ara yüz kodlaması yapılır. Daha sonra varsa javascript etkileşimleri uygulanır. Ve yazılım aşamasına geçilir. Yazılım aşamasında, veritabanı(MySQL gibi.) ve sunucu tabanlı kodlamalar(PHP gibi.) yapılır.

Bunlar profesyonel bir projede uygulanması gereken adımlardır. Peki ya ben size ne anlatmak istedim? Ben size işleme adımlarını gösteriyorum ki, öğrenmeniz gereken adımları bilin. Teknik olarak öğrenmekten veya nereden öğreneceğinizden bahsetmiyorum. Size lazım olan; bir yol haritası ve can dostunuz Google. Ben size haritanızı göstermeye çalışıyorum. Gerisi sizin sabır ve azminize bağlıdır. Belki, kurs veya özel ders ile öğrenmeyi düşünebilirsiniz. Bu durum tabi ki öğrenmeyi hızlandırabilir(Kişi veya kuruma göre değişir.). Ama bunu asla bir mecburiyet olarak görmeyin. Yapmaya karar verin ve sabırla o kararınızdan dönmeyin. Bu arada çok önemli bir nokta olan SEO(Arama Motoru Optimizasyonu) konusundaki gelişmeleri takip etmeyi unutmayın.
Mesleğinize Saygı Duyun!

Aslında size asıl söylemem gereken; Mesleğinize saygılı olmanız ve mesleğinizin ehli olmaya çalışmanızın gerektiğidir. Tabii ki herkesin mesleğine saygı duymalısınız fakat kendi mesleğine saygı duymayan bir insan ne kendine ne başkalarına saygı duyar. Ne mi demek istiyorum? Hazır script ve templateler ile insanları kandırmayın demek istiyorum. 2000 TL'ye yapılması gereken ve o kadar profesyonellik isteyen bir işi 200 TL'ye amatörce yaparak kendi mesleğinizi küçültmeyin demek istiyorum. Bu mesleği öldürmek için mi yüceltmek için mi çalışıyorsunuz?. Önce bu sorunun cevabını kendinize vermeniz gerekiyor. Saygı unsuru içermeyen bu gibi mesleki durumlar insanda hem kişiliği hem gelişimi hem de sektörü olumsuz yönde etkilemektedir. Bu durum her meslek grubu için aynıdır. Bizim ülkemizde para kazanılan bir iş görüldüğünde, o işten para kazanılmayacak hale gelene kadar herkes o işi yapmaya ve haksız rekabet oluşturmaya çalışıyor. Ben yine de büyük bir ümitle ülkemi web dünyasının zirvesinde görmeyi ümit ediyorum.

27 Ekim 2013 Pazar

En Kral Oyunlar : OyunMuz.com



Hepimizin dünyasında bir zamanlar için oyunlar vazgeçilmez değerlerimiz arasında idi, özellikle çocukluk dönemimizde yani gelişimin en hızlı olduğu evremizde yaşantımızda ki en çok değer verdiğimiz değerlerden birisi hem vakit geçirmemizi hem de eğlenmemizi sağladığı için günümüz insanında da belirli dönemlerinde oyunlar değer konumunu korumaktadır. Oyunlardan en çok tutulanlardan birisi ise flash oyunlardır. Bağımlılık yapmayışı, zevkli ve eğlenceli olup kolay bulunan istediğimiz zaman oynayabileceğimiz oyunlar arasında yer aldığı için en çok tutulan oyunlar arasında yer almaktadır özellikle küçük çocuklar arasında. Tabi flash oyunları sadece küçük çocuklar oynamaktadır ,yetişkin insanlardan oyun severlerin bir kısmı da oynamaktadır.

Küçük çocuklardan kızları ele alırsan flash oyunlardan kızlar her oyunu oynamazlar. Özellikle kendilerine hitap eden oyunların yer aldığı oyun sitelerinde kendileri için genel hazırlanmış oyunları oynarlar. Nedir bu oyunlar diyecek olursanız başlıca, yemek oyunları, makyaj oyunları, hayvan oyunları, çizgi film oyunları ve giydirme oyunları kategorilerinde toplanmış olan oyunlar yer almaktadır. Bu oyun kategorilerinden giydirme oyunlarını ele alacak ve anlatacak olursak. Giydirme oyunları özellikle küçük kız çocuklarının vazgeçemediği ve tutku ile oynadığı oyunlardır. Kızların doğasında güzel giyinmek, giydirmek ve makyaj yapmak gibi güzel ve şık görünme arzuları yer aldığı için bu oyunlarla bu arzularını hem gidermiş olurlar hem de doğalarında olanları uygulamış olurlar bu sebepler kızlar için popülaritesi hiç sönmeyecek oyunlardandır diyebiliriz. Kız oyunlarını içeren siteleri ele almak gerekirse sadece kızlar yönelik yapılmış ve sadece kızların oyun oynayabileceği rengarenk flash oyun siteleri yanı sıra genel ama tüm kategorilerde oyunlar içeren flash oyun siteleri de yer almaktadır. Genel flash oyun siteleri arasında yer alan en kral flash oyun sitelerinden birisi olan oyunmuz.com ise kişi ayrımı yapmamak için belirli kategorilerde belirli kişilere yönelik olmayıp 7’den 70’e herkesin oyun oynayabileceği kaliteli bir çok kategoride altında bir çok oyun içermektedir. Özellikle kızların vaz geçilmez oyunları arasında yer alan giydirme oyunları da oldukça bol sayıda ve çocukların gelişimini kesinlikle olumsuz etkisi olmayacak oyunlar yer almaktadır. Oyunmuz.com’da yer alan başlıca giydirme oyunları ,Tavşan Giydirme ,Justin Giydirme,Ayı Yogi giydirme, Kristen Stewart Giydirme oyunları, isimli oyunlar en popüler giydirme oyunları olarak yer almaktadır. Oyunmuz sürekli güncel ve çocukların gelişimine olumlu etkisi bulunan oyunları titizlik ile eklediği için çocukların ve çocuk sahibi ebeveynlerin beğenisini kısa sürede kazanmıştır. Başta giydirme oyunları olmak üzere bir çok kategoride online oyun oynamak istiyorsanız oyunmuz.com sitesini beğenmiş birisi olarak siz değerli okurlarıma öneririm.

23 Ekim 2013 Çarşamba

Gözde İlahi Sitesi



İlahiler manevi yönden kendimizi iyi hissetmemizi ve hayata daha pozitif bakabilmeyi kolaylaştıran müzikli ve sözlü sanat eserleridir. Bu ilahilerde genellikle Allah sevgisi, ona iman ve onu yüceltme sözleri yer alır. Bu tür ilahileri söyleyen kişilerin de genellikle seslerinin güzel olmasına dikkat edilir.

Bir diğer ilahi türü de en başta sevgili peygamberimiz Hz. Muhammet(s.a.v)’in ve diğer peygamberleri konu alan ve onlara sevgi ve imanı dile getiren ilahilerdir. Bu tür ilahiler insanda dinledikçe güzel duygular ve pozitif düşünceler uyandırmaktadır. İlahilerin geneli insanı dinlendiren ve iç huzuru sağlayan melodilerden oluşmaktadır. İlahilerin fazla abartı ve gürültücü olmayan türleri tercih edilir ve sevilir. İlahiler genellikle mevlütlerde, sünnet törenlerinde ve diğer dini olaylarda söylenebilir. Aynı zamanda evinizde otururken ya da arabada bir yerden başka bir yere ziyaret ederken ya da işe giderken ilahi dinleyebilirsiniz. İlahi dinleyebilmek için ilahidinle-tr.com  sitesine girerek buradan binlerce ilahi arasından ister alfabatik sıraya göre ilahi dinleyebilirsiniz, isterseniz de aklınıza gelen ve çok sevdiğiniz ilahileri arama bölümünden arattırarak dinleyebilirsiniz. Tamamen ücretsiz ve bütün müslümanların kullanması için sunulmuş bu güzel sitede güzel vakit geçireceğinizden eminiz.

Artık ilahi aramaya son. Bu son derece basit ve kullanışlı sitede bulunan ilahiler sayesinde imanınız kuvvetlenecek, Allah’ı ve peygamberleri sürekli andığınız ve hatırladığınız için de ahiret gününde sizlerden şefaatçi olacaklardır. Böylesi güzel bir müjdeye sadece ilahi dinleyerek varılamaz tabiki. Sizler önce üzerinize düşen dini yükümlülükleri (farzları) yerine getireceksiniz daha sonra da ilahileri ve mesnevi hikayelerini okuyarak imanınızı güçlendireceksiniz. Böylesine güzel bir sitenin sizlere uzun sure aynı kalitede hatta kendini daha da büyüterek ve güçlendirerek hizmet etmesine ufak bir katkıda bulunmak isterseniz eğer sitemizdeki destek ol linkine bir göz atmanız bizi çok memnun edecektir ( ilahidinle-tr )

2 Ekim 2013 Çarşamba

Kampanyalar



Zamanımızda internet aleminin çok geniş yol alması neticesinde irili ufaklı pek çok firmalar artık bu ortamda yer alarak ticaret yapmaya başlamış bulunmaktadır. Özellikle yoğun ve stresli geçen gündelik hayatta pek çok kimse artık alış veriş için uzun vakit ayıramıyor. Ya da internet üzerinden online alış veriş yapmanın avantajlarından faydalanmak istiyor. İndirim kuponu, kampanya kodu, promosyon kodu, hediye çeki gibi indirimler sağlayan kampanyalar ile avantajlı alış veriş yapmak mümkündür. Firmaların müşterilerine sundukları avantajlı indirimlerden yararlanmak isteyenler indirim kuponu kodu ile uygun fiyatlardan alış veriş yapabilmektedir. Pek çok alış veriş sitesi indirim kuponu dağıtarak müşterilerine hizmet vermektedir. Sanal alemde yer alan bu avantajlı alış verişten faydalanmak isteyenlerin harıl harıl indirim kuponu kodu aradığı bilinmektedir. http://www.onlineindirimkuponu.com olarak A’dan Z’ye tüm alış veriş sitelerinin indirim kuponunu sitemize ekledik. Sitemizde yer alan indirim kuponu kodları ile siz değerli ziyaretçilerimiz dilediğiniz sitede avantajlı fiyatlardan alış veriş yapmanın keyfini yaşayabileceksiniz. Sitemizde yer alan indirim kuponlarını yöneticilerimizin yanı sıra dileyen herkes ekleyerek paylaşımda bulunabilir. Bu kuponların bir kısmını siz değerli ziyaretçilerimiz eklerken büyük bir kısmını da online alış veriş sitelerinin sahipleri ekleyerek hizmetinize sunmaktadır. Ülkemizdeki en popüler ve en avantajlı alış veriş sitelerinden faydalanmak için sitemize gelmeniz yeterli olacaktır. Her zaman en ucuz ve en avantajlı indirimleri sizler için sitemizde yayınlamaya devam edeceğiz

10 Ağustos 2013 Cumartesi

Kötü Dünya Sendromu



Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarhan: ”Kötü dünya sendromu, empati yoksunluğunun en önemli sonuçlarından biridir”

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarhan, yaptığı yazılı açıklamada, her an bir şiddete kurban gitme korkusu, korku filmlerinde yaşananların kişinin başına gelme ihtimali, nükleer veya biyolojik savaşın çıkabilmesi, bir virüsün bütün insanlığa bulaşması, Hollywood filmlerinde olangenetik sapma sonucu ortaya çıkan garip bir yaratığın insanlığı yok etmesi gibi ihtimallerin, insanları günden güne karamsarlığa sürüklediğini belirtti.

İnsanların dünyayı tehdit edici bir yer olarak görmeye başladıklarını ve yaşama küstüklerini ifade eden Tarhan, şunları kaydetti: ”Bu durum dünyanın (kötü dünya sendromuna mı sürükleniyor) sorusunu akıllara getiriyor. Kötü dünya sendromuna dünyadaki güven ortamının azalması ve dünyanın daha tehdit edici bir yer haline gelmesi neden olur. Bu durum, toplum ve birey psikolojisinde olumsuz sonuçlara yol açıyor. Kötü dünya sendromu empati yoksunluğunun en önemli sonuçlarından biridir. Toplumsal duyguların hasar görmesiyle bu sendrom ortaya çıkıyor. Kötü dünya sendromu, dünyanın eskiye kıyasla daha tehdit edici bir yer olduğu algısını tanımlamak için kullanılmaktadır. Dünyanın kötüye gittiğini düşünenlerde üç türlü tepki göze çarpar; şiddeti örnek alıp, şiddet davranışını arttırmak, şiddete karşı duyarsızlaşmak ve korkuya kapılıp, kendilerini şiddet kurbanı gibi algılayarak, kaçınma davranışı geliştirmek. Bu 3 tepki türünün de sağlıklı olduğunu söylemek güçtür.”

Kötü dünya sendromunun toplumun psikolojisine etkisi
Prof. Dr. Tarhan açıklamasında, kötü dünya sendromunun toplumun psikolojisini direkt etkilediğine işaret ederek, sebep ve belirtilerini şu şekilde sıraladı: ”Birinci sebep, insanlık içindeki şiddetin ve cinayetlerin artmasıdır. Okullarda çocuklar arasında, toplumda şiddet artmaktadır. Okullara silah götürme, anneyi babayı öldürme gibi cinayet olayları eskiye göre toplumda hızla yaygınlaştı. Örneğin ABD’de aile içi şiddet olaylarında ciddi bir artış görülmekte ve acil servislere başvuranların neredeyse yüzde 20’si aile içi şiddet sonucu geldiğini belirtmektedir. Kadına ve çocuğa yönelik şiddet eğiliminde ve çocuklarda cinsel istismarda ciddi artış görülmektedir. İnsanların da güvenlik yatırımlarına eğilimleri fazlalaştı. Silah ve alarm satışları her geçen gün artmaktadır. Bütün bu olaylar güvenliğin zayıfladığını ve kötü dünya içinde bulunduğumuzu ortaya çıkarmaktadır.”

Prof. Dr. Tarhan, medyanın, saldırı görüntülerini devamlı vermesinin sebebinin ise bütünAmerika’da ve dünyadaki insanların o olayı yaşamış gibi algılaması olduğunu belirterek, şöyle devam etti: ”Küçük bir azınlığın yaşadığı olay böylece bütün dünyada insanların kendilerinin de böyle bir şiddete mağdur ve kurban olabilecekleri duygusunu geliştirdi. Korku ve huzursuzluk giderek arttı, bunun sonucunda kaçınma davranışları ortaya çıktı. Dünya büyük ve kötü bir yer olarak görülmeye başlandı. Gerçek ve fantezi ayırt edilemez hale geldi. Meydana gelen herhangi bir tehlike, insanlarda her gün olacak duygusu yaşatmaya başladı. Bu duygu politik olarak da sürekli beslenmektedir. Şiddet görüntülerini yoğun düzeyde izleyenlerin bir grubunda, dünyayı korku dolu, acımasız, gelecekle ilgili kötü ve tehlikeli bir yer olarak görme şeklinde bir tepki ortaya çıktı. Diğer bir grupta ise tam tersine agresif davranışlar haline dönüştü. Radikallik geni olan bu insanlar, böyle korku zamanlarında daha çok saldırganlaşırlar, daha agresif olurlar ve şiddete karşı şiddetle karşılık verirler. Şiddet davranışlarının sonuçlarına karşı şiddeti yöntem olarak benimserler. Ortadoğu insanında bu kültür vardır. Bu coğrafyanın insanında şiddet davranışı karşısında agresif olma, karşı şiddete yönelme gibi radikallik eğilimleri ortaya çıktığı için şiddeti yöntem olarak seçme görülmektedir.”

Kaynak: milliyet.com.tr

Wordpress



Son yıllarda teknoloji dünyasında çok büyük ilerlemeler yaşanmaktadır. Bu ilerlemelerin başında şüphesiz internet gelmektedir. Özellikle internet imkanlarının ucuzlaması ve hemen her evde yer almaya başlamasıyla birlikte internette geçirilen zaman da hızla arttı. Artık hemen her işimiz için interneti tercih etmeye başladık. Hal böyle olunca web sitesi sayısında da büyük bir artış yaşandı. Özellikle kullanım ve yönetimi son derece kolay olan wordpress tabanlı sitelerde büyük bir artış yaşandı. İnternet ve web siteleri hakkında pek fazla bilgi gerektirmemesi ve son derece kullanışlı olması wordpress sitelerine olan ilgiyi artırdı. Söz konusu bu durumda biz de wordpress hakkında yazılar hazırlayarak www.hayalcin.com internet sitemizde wordpress kategorisinde paylaşmaya başladık. Kullanımı ve yönetimi son derece basit olan wordpress için en önemli 2 husus bulunmaktadır. Bunlardan birsi site için kullanılacak temadır. Bir diğeri ise sitede kullanılacak olan eklentilerdir. Wordpress tema ve wordpress eklenti ikilisi ile sitelerinizi çok kolay bir şekilde yönetebilirsiniz. Bu konu hakkında her türlü bilgi paylaşımını sitemizde yer alan wordpress kategorisinde paylaşıyoruz. En son çıkan temalar ve eklentiler, en faydalı ve en kullanışlı temalar ve eklentiler hakkında her türlü en güncel bilgiyi sitemizde bulabilirsiniz. Wordpress tabanlı bir web sitesi sahibi olan herkese mutlaka tavsiye ederiz. Üstelik ilgili yazılar hakkında her türlü soru ve görüşlerinizi bizimle paylaşabilirsiniz. Çok kısa bir süre içerisinde size gerekli olan bilgiler verilmek üzere iletişim kurulacaktır.

Wordpress http://hayalcin.com/category/wordpress

6 Ağustos 2013 Salı

Bizim Çiftçi Oyunu



Bizim Çiftçi Açıklaması:

En iyi çiftçi kimmiş görelim. Oyunumuzda yaşlı yaz tatilinde yaşlı çiftlik sahibi dedemize yardım ederek güzel bir çiftlikte birbirinden güzel ürünler yetiştirip güzel mahsuller elde edeceğiz.Unutmayın dedeniz yıllardır bu işleri yapan uzman bir çiftçi dedenizin söyledikleriniz harfiyen uygularsanız sizde uzman bir çiftçi olma yolunda ilerler ve güze çiftlik ürünleri yetiştirebilirsiniz. Dedenizin sözünden çıkmamanız dileğiyle. İyi eğlenceler.

Kaynak: http://www.oyunhugo.com/bizim-ciftci.html

Çifçi Aile Oyunu



Çifçi Aile Açıklaması:

Hepinizin memnun kalacağı enfes bir çiftlik oyunu ile karşınızdayız.Oyunu 2 defa Play'e tıklayıp oyunda yer almak istediğiniz karakteri seçip oyunu başlatabilirsiniz. Oyunumuzda seçtiğiniz karakterin görevlerini yerine getirerek hasat zamanı için yeterli ürünler elde etmeye çalışıyoruz.Ben ekim biçim işlerini yapan çiftçi baba karakterini seçtiğim için onun görevlerini anlatacağım.Çiftçi baba ile tarlamıza önce tohum ekiyoruz tarlada her an bir yerden traktör çıkabilir onu alıp ekme işlemine hızlıca devam ediyoruz.ekim bitikten sonra o leveli başarı ile tamamlamış oluyorsunuz. Ardından yeni levellerde yeni ürünler ekip hasat ediyorsunuz bu ekim biçim sırasında tarlanızda yer alan yaratıklara yakalanmamaya dikkat ediniz.Eğer yakalanırsanız oyun yaratıklar size zarar verir ve oyun sona erer. İyi eğlenceler.

Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/cifci-aile.html

Çiftçi Ahmet Amca Oyunu



Çiftçi Ahmet Amca Açıklaması:

Çiftçi Ahmet amca oyunumuzda çiftliğinden kaçan domuzları birer birer yakalayıp çiftliğine götürmektedir. E ne de olsa çiftlikten kaçan domuzlar bir ilkte olsa özgürlüğün tadını gördüler bu özgürlüklerine devam etmek istemektedirler ve Ahmet amcayı bir hayli yormaktadırlar. Ahmet Amcamıza yardımcı olarak belirtilen süre içerisinde domuzları yakalamalısınız. İyi eğlenceler.

Kaynak: http://www.oyunhugo.com/ciftci-ahmet-amca.html

Ac Barbie Oyunu



Ac Barbie Açıklaması:

Oyunumuzda karnı kurt gibi acıkmış olan kızımız güzel Barbie'ye havada uçuşan kek,meyve,meyve suyu,ayran v.b. yiyecek ve içecekleri toplayarak karınını doyurmasına yardımcı olmalısınız. Minik ve sevimli kızımız Barbie'yi boşluk tuşuna bir süre basıp elinizi birden çekerek hoplatıp havada uçan yiyecekleri toplayabilir ve yön tuşları ile kaykayını hareket ettirerek konumunu belirleyebilirsiniz. Topladığınız her yiyecek için puan kazanacaksınız,süre kısıtlı acele edin. OyunHugo.com iyi eğlenceler diler.

Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/ac-barbie.html

Becerikli Çiftçi Oyunu



Becerikli Çiftçi Açıklaması:

Becerikli çiftçi oyunumuz sandığınızın aksine direk ekip biçim yapabileceğiniz hayvan otlatacağınız bir çiftlik oyunu değil;ama yakında o tarzda oyunlar ekleyeceğiz sizlerin beğenisi ve isteği doğrultusunda. Bu oyumuz da oyunun başlangıç resminde yer alan kareyi hatırlayarak ve tam bir resim karesi oluşturacak şekilde puzzle parçalarını uygunca yerleştiriyoruz. Eğer parçaları başarılı bir şekilde yerleştirebilirseniz karşınıza doğal bir çiftlik resmi çıkıyor.İyi eğlenceler.

Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/becerikli-ciftci.html

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Topçu Kafalar Açıklaması:



Topçu Kafalar Açıklaması:
Diğer normal futbol oyunlarına nazara farklı bir tarzda futbol oyunun sizlere sunuyoruz.Bu oyunumuzda dier futbol oyunlarındaki gibi normal futbolcular yerine iki tane gövdesiz sadece kafası ve ayakları olan futbolcularımız var.Bu yüzden olsa gerek ki oyunumuzun ismi topçu kafalar. Oyunun başlangıcında istediğiniz bir takımı seçerek oyuna başlıyorsunuz. Oyunumuzda karşı takımın kalesine mevcut oyuncunuzu yön tuşları ile yönlendirip boşluk tuşuna basarak şutlar çekip gol atmalısınız.Top sizden arka kısıma düştüğünde genelde kalenize giriyor ve gol oluyor dikkatli olunuz. OyunHugo.com iyi eğlenceler diler.
Kaynak: http://www.oyunhugo.com/topcu-kafalar.html

Muhteşem Kaleci Oyunu



Muhteşem Kaleci Açıklaması:

Futbol oyunları son dönemlerde maç tutkusunun teknoloji ile birlikte artması ile oldukça popülerleşti.Bu oyunumuzda da maçın skorunu belirleyecek ve milyonların sahada ve ekranlarda canlı yayın ile izlemekte olduğu dev bir maçın penaltı vuruşunda maçın sonucunu atılan şutları tutup tutamayacağınız belirleyecek. Fareniz ile kalecinin ellerini topun geleceği konuma yönlendirmelisiniz. İyi eğlenceler.

Kaynak:http://www.oyunhugo.com/muhtesem-kaleci.html

Tenis Şampiyonası



Sırık Atmaca Açıklaması:

Ender ve güzel spor oyunlarından birisi olan sırık atmaca oyunumuzda boşluk tuşuna basarak sırığı atacak olan sporcunun ne kadar güç harcayarak atış yapacağını sonra tekrar basarak ne kadar hızlı koşacağını belirleyeceksiniz. Belirleyeceğiniz değerler ne kadar yüksek değerde ve orandıda olur ise o kadar başarılı atış yapacak ve seyircinin alkışlarla çığlıklarını işiteceksiniz. İyi eğlenceler.

Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/sirik-atmaca.html

Cristiano Ronaldo Show Oyunu



Cristiano Ronaldo Show Açıklaması:

Cristiano Ronaldo ile zevkli ve eğlenceli dakikalar geçireceğiniz güzel bir oyun. Start tuşuna ardından da Boşluk tuşuna basarak oyunu başlatıyoruz. Milyonların izlediği dev maçların olduğu sahada Ronaldo karşısında duran acemi futbolculara karşı gösteri yapıyor sizde klavyeniz ile Ronaldinyo'nun gösterisine eşlik edeceksiniz.Ronaldo'nun topunu rakiplerine kaptırmamaya dikkat ediniz bu konuda Ronaldio çok hassas ağlama krizine kadar giriyor.

Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/cristiano-ronaldo-show.html

2 Ağustos 2013 Cuma

Hugo Dağ Yolunda



Hugo Dağ Yolunda Açıklaması:

Küçüklüğümüzde mini mario gibi hepimizin sevimli kahramanı olan  hugo oyunlarının bir yenisi ile karşınızdayız. Dağa doğru uzanan taşlı yolda hugoya yön tuşları ile engelleri aşmasına ve karşısına çıkan sivri sineklerden,kedilerden köpeklerden zarar görmeden ilerlemesine yardımcı olmalısınız. Ayrıca yolunuz üzerindeki elmasları da toplayarak bonus puan kazabilirsiniz.Bakalım hugoyu yolun sonuna kadar getirebilecek misiniz? İyi eğlenceler.

http://www.oyunhugo.com/hugo-dag-yolunda.html

3D Canavar Kamyon Oyunu



3D Canavar Kamyon Açıklaması:

Canavar kamyon oyunumuzu oyun yüklendikte sonra,countıne butonu çıktığında boutona tıklayarak başlatabilirsiniz. Oyunumuzda  milyonların izlediği dev tekerlekli büyük kamyonların çekişmeli yarışı içerisindesiniz.Yavaş ama hararetli olan yarışımızda engellere takılmadan ve yol dışna çıkmadan ilerleyerek rakiplerinizi geçmek için elinizdenn geleni yapmalısınız. İyi eğlenceler.

Kaynak: http://www.oyunhugo.com/3d-canavar-kamyon.html

Süper Marioyu Koru Oyunu



Süper Marioyu Koru Açıklaması:

Süper Marioyu Koru oyunumuzda gökyüzünden olağanüstü aracı ile uçarak ve yeryüzüne ateş saçarak ilerleyen ejderhanın ateş parçalarına karşı kahramanımız Mario'yu çevresinde yer alan Fıçı ve Kasalardan düzgün bir korunaklı alan inşa ederek ejderha tarafıjndan yeryüzüne saçılan lavlardan koruyarak hayatta kalmasını sağlamalısınız. Tehlikeyi atlatan süper kahramanımız mario sizin başarınıza tehlikedenn kurtulma sevinci ile kahkahası ile eşlik edecek. İyi eğlenceler.

Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/super-marioyu-koru.html

Mario Altın Kamyonu



Mario Altın Kamyonu Açıklaması:

Küçüklüğümüzün vazgeçilmez oyunları olan mario oyunlarının flash versiyonlarını sizlere sunmaktan mutluluk duyarız. Sevimli kahramanımız Mario'nun mini kamyonu ile ilerleyerek dağa doğru uzanan yol üzerindeki altınları toplamasına yardımcı olmalısınız. Kamyonu devirmemeye dikkat ediniz. İyi eğlenceler.

Oyun adresi: http://www.oyunhugo.com/mario-altin-kamyonu.html

Süper Mario Savaş Açıklaması:



Süper Mario Savaş Açıklaması:
Büyük küçük hepimizin sevimli kahramanı olan Mario'nun farklı bir oyunu ile yine karşınızdayız. Süper Mario'nın omzunda yer alan bazukanın yönüne ve ateş etme anını belileyerek Mario'nın yaratıkları vurup yok etmesine yardımcı olmalısınız. Bölümlerden oluşan oyunumuz her bölüm sonrasında,bir üst bölüme geçtiğinizde daha karışık bir senaryo sizi bekliyor olacak.İyi eğlenceler.

Oyun Adresi: http://www.oyunhugo.com/super-mario-savas.html

Çılgın Baloncuklar



Çılgın Baloncular Açıklaması:

Oyunumuzda sol kısımda yer alan mekanizmadaki parçalardan istediğiniz bölgeyi seçerek balonu şişirmeye başlayabilirsiniz.Bir kere balon şişirdiğiniz alandan hemen sonra ikinci balonu şişirip salamıyorsunuz yer değiştirmeniz gerekiyor.Ayrıca yukarıda sıralanan balonları da aynı renkte eşlecek şekilde olanları seçerek patlamalarını sağlayarak duvarın üzerinize gelmesine engel olup rakibinizi geçmelisiniz.İyi eğlenceler.

Oyun adresi: http://www.oyunhugo.com/cilgin-baloncular.html

Süslü Piknik Oyunu



Süslü Piknik Açıklaması:
Süslü piknik oyununda pikniğe gidecek olan güzel kızımızı en güzel şekilde giydirmeli ve onu pikniğe yollamalıyız. Solda bulunan kızımıza ne giydirmek istiyorsak tıklıyoruz ve sağda çıkan bölümden beğendiğiniz kıyafeti seçin ve kızımıza giydirin. Tüm kıyafetlerini özenle seçip giydirdikten sonra artık kızımız pikniğe gitmeye hazır ! Sizde kızımızı güzelce giydirip pikniğe yollamak istemez misiniz ? O zaman hemen başlayın ! Oyunhugo.com iyi eğlenceler diler.

Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/suslu-piknik.html

Cadı Modası Oyunu




Cadı Modası Açıklaması:
Cadı modasının tadına bakmaya ne dersin ? Kıyafetler tam bir cadıya göre düzenlenmiş bu güzel oyunu mouse(fare) ile oynayabilirsiniz. Sol taraftan cadımızın değiştirmek istediğiniz yerinin üstüne gelin ve her tıklayışta farklı bir stil ortaya çıksın. Beğendiğiniz kıyafetleri cadımıza giydirerek bu güzel oyunda en yüksek skoru yapmaya çalışın. Oyunhugo.com iyi eğlenceler diler.

Oyunu Oyna: http://www.oyunhugo.com/cadi-modasi.html


Doodle Otopark Oyunu



Doodle Otopark Açıklaması:
Doodle Otopark oyunumuzda oyunun başlangıcında gösterilen kağıdı anımsatan bir diğer köşedeki par alanına,aracınızı ışıklar yeşil yandıktan sonra hareket ettirip park etmelisiniz.Yalnız park yerine ulaşırken aracınızı çevresindeki kutulara çarpmadan ilerletmelisiniz ve park yerine tam uygun bir şekilde park etmelisiniz. İyi eğlenceler.

Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/doodle-otopark.html

Futbol Zinciri Oyunu



Futbol Zinciri Açıklaması:
İlginçbir futbol zinciri oyunu ile karşınızdayız. Oynumuzda sahada adeta uçuşurcasına gezinen topların üzerine fareniz ile elinideki topu hareket ettirerek üzerine tıklayıp yakalamalı ve fırlatmalısınız.Kısa zamanda ne kadar çok top yakalayıp karşı kaleye gol olacak şekilde fırlatabiliyorusnuz bakalım
.İyi eğlenceler.

Oyun Adresi: http://www.oyunhugo.com/futbol-zinciri.html

Ateş Çocuk Ve Su Kız Oyunu



Ateş Çocuk Ve Su Kız Oyunu Açıklaması:
Dünyaca ünlü olan Ateş ve Su ikilisinin bu oyununda Ateş ve Su tapınakta kilitli kalırlar. Adeta hapsolmuş durumda olan Ateş ve Su'yu tapınağın bölümlerinin sonlarında yer alan kapılara ulaştırarak kurarmalısınız. İlerlerken dikkat etmeniz gerekenleri Ateş'i su kuyularından Su'yu ise ateş kuyularından uzak tutmalısınız.
İyi eğlenceler.

Oyun Adresi: http://www.oyunhugo.com/ates-cocuk-ve-su-kiz-oyunu.html

Balon Boyama Oyunu



Balon Boyama Açıklaması:
Aşağıdan bir kuş gibi yükselerek sessizce gelen balonları sol aşağı köşede yer alan renklerden dilediğimizi seçerek balonları boyuyoruz. Akıllı çocukların akıllı sitesi OyunHugo.com iyi eğlenceler diler.

Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/balon-boyama.html

Lezzetli Rissotto Oyunu



Lezzetli Rissotto Açıklaması:
Lezzetli Rissottolar yapmaya hazır mısın ? Oyunda verilen nesneleri kullan ve rissotto yapmaya başla. Bıçağınla güzel soğanları kes ve onları doğradıktan sonra yapacağımız rissottonun içine at. Tüm malzemeleri gösterilen şekilde kes ve rissotto'yu hazırla. Oyunhugo.com iyi eğlenceler diler .

Oyunun Oynama Adresi: http://www.oyunhugo.com/lezzetli-rissotto.html

Turuncu Top Turuncu Top



2 Kişilik Oyunlar > Turuncu Top Turuncu Top
Beğenilme : 0
Kategori : 2 Kişilik Oyunlar
Oyun Hiti : 42 defa oynandı
Oyun Etiketleri :
Hangi tuşlar ile oynanıyor :


Favorilerime ekle
Sayfama Ekle
Turuncu Top Açıklaması:
Turuncu Top oyununuz ücretsiz olarak sitemizden oynayabilir ve oyun hakkında yorumlar yapabilirsiniz.


Oyunun Adresi: http://www.oyunhugo.com/turuncu-top.html

Canavar Kamyon Sürücü Açıklaması:



Canavar Kamyon Sürücü Açıklaması:
Dağ aracı tutkunları için müthiş bir dağ aracı oyununu sizlere sunuyoruz. Güçlü dağ aracımızı yön tuşları ile hareket ettirerek önüne çıkan dağ,taş,odun,kütük ve benzeri engelleri aşarak ilerlemelisiniz. Ne kadar hızlı ilerleyebilir iseniz o kadar çok puan kazanırsınız. Yalnız engeller çok çetin olduğu için aracınız her an takla atabilir dikkatli olun. İyi eğlenceler.

Kaynak: http://www.oyunhugo.com/canavar-kamyon-surucu.html

27 Haziran 2013 Perşembe

Barbie Oyunları



Barbie kimdir?
Barbie (ilk piyasaya çıkış; 1959) 1990'lı yıllardan itibaren dünyanın en çok satmış kız çocuklarının vazgeçilmez oyuncağı, perdeye, çarşafa, terliğe, çamaşıra, parfüme ve akla gelebilecek her türlü ürüne imza atmış bir marka.
Barbie bebek aslında, yaratıcısı, ABD'li işkadını Ruth Handler'ın kızı Barbara Handler'dan esinlenilmiştir. Ve aslında Barbie'nin tam adı da Barbara Millicent Roberts'tır 1950'lerin başında Barbara'nın annesi Ruth, kızının ve arkadaşlarının yetişkin kadın bebekleriyle oynamayı normal bebeklerden daha fazla sevdiklerini farketti. O zamana kadar yetişkin bebekler sadece kartondan yapılıyordu. Ruth Handler, gerçeğe çok yakın üç boyutlu bir bebek yapmaya karar verdi.
Konuyu oyuncak şirketi Mattel'e ileten Ruth'un teklifi, tümü erkeklerden oluşan yönetici kurul tarafından ciddiye alınmadı. Bunun üzerine Ruth, Almanya'ya gitti ve orada satılan "Lilli" adlı bebeklerden aldı. Ona bir yetişkine benzeyen bir bebek yaptı, hatta giysilerini tasarlaması için profesyonel bir terzi bile tuttu. Bebeği ellerinde gören Mattel yöneticileri daha fazla direnemediler ve Ruth'un kızından ismini alan ilk Barbie bebekleri 1959'da piyasaya çıktı...
WikiPedia

Küçük kız çocukları küçüklüklerinde başlayan çocuk sahibi olma ve güzel olma çabalarında dolayı nı,Barbie kızlarını ( kız oyuncaklarını) çok sevmektedirler.Sevme sebeplerinden bir diğeri ise barbie kızlarının çok şirin,çok güzel ve saf oluşlarıdır. Babie'nin oyun çeşitleri arasında flahs oyunlarda yer almaktadır. Hatta  en çok yapılan ve yayınlanan flahs oyunlar arasında yer alır dersek yanlış demiş olmayız.En güncel flahs oyun siteleri arasında yer alan oyunmuz.com'da da barbie flash oyunları bulunmakta olup barbie oyunlarının kızların çok sevdiği için site yöneticileri tarafından özel bir kategori oluşturulmuştur. OyunMuz.com barbie oyunları kategorisini biraz inceldiğimiz de bol miktarda barbie oyunu yer aldığını görmekteyiz.En popüler barbie flahs oyunları arasında Barbie giydirme,Barbie Pasta Yapma,barbie Boyama  isimli kız çocuklarının vazgeçemediği oyunlar yer almaktadır. En güzel,en çok oynanan,en güncel ve en sevilen Barbie oyunlarına ulaşmak için oyunmuz.com'u ziyaret edebilirsiniz.

Basketbol Oyunları



Basketbol ülkemizde belirli bir kesimin oynayabildiği  ve çok sevdiği maçlar arasında yer almaktadır. Özellikle basketbolun ana yurdu NBA gibi güçlü takımların ABD’de bulunması sebebi ile asıl yurdu ABD diyebiliriz. Basketbol ne yazık ki ülkemizde yeterince oynanan bir spor maçı değildir bunun sebebi basketbol maçı oynamanın zor oluşu ve o alana yetenekli kişilerin ihtiyaç duyulduğu için diye düşünebiliriz. Bir çok spor çeşidine olmak üzere ülkemizde basketbol sporuna da teşvik amacı ile basketbol maçı sporlarını yararı hakkında makaleler yayınlanmakta ve bu bazda sevenlerin ihtiyacını gidermesi ve sevmeyen basketbol oynamayanlarında ilgisinin  bu alana uyanması için basketbol alanında oyunlar üretilmektedir. Kolay ve basit örnekler vermek gerekirse bu oyunlar arasında basketbol flash oyunları yer almaktadır. Bu flash oyunlar özellikle küçük çocuklarda basketbola ilgi uyandırmakta ve basketbola ilgisi olan küçük çocukların bu alana olan ilgi ve sevgilerinin katlanmasına sebep olmaktadır. Basketbol oyunları bulunan bir siteden örnekler vermek gerekir ise Türkiye’nin gözde flash oyun sitelerinden olan marka olma yolunda emin adımlar ile ilerleyen flash oyun sitesi oyunmuz.com’da basketbol kategorisi adı altında bir çok spor oyunu yer almaktadır. Bu basketbol oyunlarının başlıcaları Kolay basket,Çöp adam basket,Sepete basket at,Dünya basketbol şampiyonası isimli çocukların tutku ile oynadığı basketbol oyunlarıdır. Basketbola insan hayatı açısından baktığımızda da oldukça önemli faydaları bulunmaktadır özellikle insan sağlığı ve spor ilişkisi bağbından. Bu sebeple siz ebeveynlere çocuklarınızın spor ile ilgili tüm oyunları oynamasına izin vermeniz ve spor alışkanlıkları edinmelerine yardımcı olmanızdır. Sağlıklı olmak eğlenceden geçer unut unutmayın. İyi eğlenceler.

Birleştirme Oyunları



Birleştirme kategorisi isminde flash oyun sitelerinde bulunan oyunlar zeka gelişimi için oluşturulmuş ve çocukların zeka gelişimine katkıda bulunmak  amacıyla üretilmekte ve yayınlanmaktadır. Birleştirme oyunları zeka gelişimi yanı sıra oynayan kişilerin vakit geçirmesi,stres atması,eğlenmesi içinde bire birdir ayrıca. Birleştirme oyunlarının detayına girmek gerekirse,başlıca kutuları üst üste ve uygun bir şekilde hızlı düşünerek birleştirme oyunları başlıcalarıdır ve geneli ilkokul çocuklarına hitap etmektedir;lakin yetişkin kişilere de hitap eden birleştirme oyunlarda bulunmaktadır.

Başlıca kaliteli flash oyun siteleri arasında yer alan oyunmuz.com sitesi çocukların gelişimine büyük önem verdiği için bu kategoriye uzman oyun inceleme ekibi tarafından kaliteli olumsuz yanı olmayan oyunlar eklenmektedir. Türkiye'nin en kaliteli flahs oyun sitesi oyunmuz.com'da bulunan başlıca birleştirme oyunları Gizemli Deniz,Renkli Tuğlalar,Linkz Toplari,Canavari Uyandır,Atlantise Yolculuk v eDijital birleştirme oyunlarıdır.Eğer sizde zekanızı geliştirmek istiyorsanız ve/veya ebebeyn olarak çocuklarınızın zeka gelişimine katkıda bulunmak istiyorsanız oyunmuz.com'da oyun oynamalarına güvenle izin verebilirsiniz;çünkü oyunmuz.com çocuklar için her şeyi düşünen seçkin bir flash oyun sitesidir.

Eğlence Demek OyunMuz demek,siz de eğlenmek istiyorsanız OyunMuz.com'a uğrayabilirsiniz.

Boyama Oyunları


Birçok insan küçükken özellikle düşünce ufku geniş iken ve hayal etme gücü körelmemiş iken bir ressamın harikulade resimleri kısa sürede yapışını ve o tuvale istediği rengi deseni eşsiz ve usta dokunuşları ile kısa sürede verişini gördüğünde elbette ki bir ressam olmayı hayal etmiştir. Ressamlık bir meslek olmayıp bir sanattır ve hobiler arasında da yer alabilir. Ressamlık fırçalar ile doğayı yaşantıyı resmetmektir. İşte çocuklarında kalem ve boya bulduklarında evdeki önüne gelen eşyayı duvarı, makineyi, kâğıt yokmuş sayarak boyaması işte çocuğun ruhunda ki bu sanat duygusunun ortaya çıkma çabalarıdır. Çocukların düşünme ufukları hayal edemeyeceğimiz kadar geniştir, hayalleri ise düşünemeyeceğimiz kadar sınır tanımaz ve işte asıl sanatkârlar çocuklardır, sanat onların sahip oldukları bu sınırsız değerler ile başlamaktır ne yazık ki hayatı ve insanları tanıyan her insan gibi onlarda kendilerindeki eşsiz sanat gücünü yok olmasına seyirci kalmak zorunda kalıyorlar. İşte bu sanat gücün potansiyelinin yok olmaması ve kısmen de olsa devam etmesi için son zamanlarda bu yönde adımlar atılmaktadır. Bu adımların başında boyama oyunları adı altında resim boyama ve resim yapma oyunları yer almaktadır. Özellikle flah oyunlar kategorisinde üretilen boyama oyunlarının temel amacı çocukları hem eğlendirmek hem de içlerindeki ressamlık duygusunu korumalarına vesile olmaktır. En kral oyunları bünyesinde bulunduran ve kaliteli flash oyun siteleri arasında yer alan OyuMuz.com sitesinde ise bu kategoriye ayrıca önem verildiği görülmektedir. Sürekli güncel oyunlar eklenen oyunmuz.com seçkin flash oyun sitesi boyama oyunları kategorisini de takip ettiğim kadar sık güncellemektedir. Oyunmuz’da bulunan başlıca boyama oyunları, Hepimizin sevimli kahramanı olan ıspanak yiyen kaslı canavar Temel Reisten esinlenilerek hazırlanmış olan Temel Reis ve Ufaklık,Harry Potter ve melez prenses, Arabayı boya, Sevilen oyun ve film kahramanı Shrek boyama,Tom ve Jery boyama ve Sonic boyama oyunlarıdır. Oyunmuz.com sürekli güncellenen içeriği ve oyun severlere verdiği değer ile boyama oyunu severlerinin de gözdesi bir flahs oyun sitesi olmuştur.

Boyama Oyunları: http://oyunmuz.com/category/online-oyunlar/

Çocuk Oyunları



Aşağı yukarı hepimizin hayatın oyun yer almıştır. Oyun denilince şu en günümüz teknolojisi çok ileri seviyede oluşu ile  bir çok kişinin gözünde gerçek oyun olan sokak oyunlarının yok etmiştir bu sebeple yeni neslin aklına sadece PS,PC,Atari ve benzeri oyunlar gelmektedir. Eskiden ise teknoloji bu kadar gelişmiş oyunlar yoktu ve teknolojye insanların ulaşım imkanın sınırlı olduğu için  bir çok çocuk sokakta toplanıyor ve hep birlikte kendilerine  veya yörelerine has oyunları oynuyorlardı.Bu oyunlar arasında caynakta,yakar top,sıcak soğuk,simittt,futbol,basketbol,yağlı kayış ve deşenek de denen misket oyunu gibi bir çok çeşit yer alıyordu. Zamanla teknolojinin hızla ilerlemesi alt teknolojinin maliyetinin azalması ile hemen hemen her eve bilgisayar ve internet geldi. Teknoloji ile gelen bilgisayar ve internet  vasıtası ile çocukların ulaşabildiği oyun siteleri ortaya çıktı bu oyun sitelerinin ilk başta ortaya çıkanı ve halende hüküm süreni flash oyun siteleridir. Çocuklar artık günümüzde flash oyun sitelerinde bolca vakit geçirmekte bir çok oyunu müzik eşliğinde güle eğlene oynamaktadırlar. Flash oyun siteleri arasında ülkemizde en eski zamanlardan beri var olan kral oyun sitesi yer almaktadır. Bunun yanında yeni açılan popüler flash oyun siteleri arasında yer alan ve hızla bir çok oyun severin takdiriniz kazanan oyunmuz.com yer almaktadır. Flash oyun sitesi oyunmuz.com her insanın girip rahatlıkla istediği zevkine uygun oyunu bulabileceği bir oyun sitesidir. Flash oyunların genel kitleisi olan çocuklar içinde Çocuk oyunları adı altına özel kategorisi bulunmaktadır.Bu kategoride çocukların zihinsel ve bedensel gelişimin en hızlı dönemde oldukları bilinerek onların akıl ve ruh sağlığını olumsuz yönde etkilemeyecek ve yanlış davranışlara sürüklemeyecek aksine gelişimlerinde olumlu katkısı bulunacak oyunlar yer almaktadır.Yer alan çocuk oyunları arasında en popülerleri Kırmızı topu kurtar,Yapışkan Toplar,Gangam Style Denge,Ünlüler Paintball,Sevimli Ada isimli çocukların baş tacı diyebileceğimiz oyunlar yer almaktadır.
Eğer ebebeyn iseniz çocuklarınızı oyunmuz.com'a güvenle emanet edebilir hangi oyunu oynadıklarına olumsuz bir durum oluşup oluşmayacağı konusunda endişelenmenize gerek kalmaz. Eğer şu an bu yazımızı okuyan bir çocuk veya oyun sever bir yetişkin iseniz yazımızı okumayı bitirir bitirmez en güzel flash oyunları oynamak için oyunmuz.com adresini tıklayabilirsiniz. İyi eğlenceler.

Giydirme Oyunları



Hepimizin dünyasında bir zamanlar için oyunlar vazgeçilmez değerlerimiz arasında idi, özellikle çocukluk dönemimizde yani gelişimin en hızlı olduğu evremizde yaşantımızda ki en çok değer verdiğimiz değerlerden birisi hem vakit geçirmemizi hem de eğlenmemizi sağladığı için günümüz insanında da belirli dönemlerinde oyunlar değer konumunu korumaktadır. Oyunlardan en çok tutulanlardan birisi ise flash oyunlardır. Bağımlılık yapmayışı, zevkli ve eğlenceli olup kolay bulunan istediğimiz zaman oynayabileceğimiz oyunlar arasında yer aldığı için en çok tutulan oyunlar arasında yer almaktadır özellikle küçük çocuklar arasında. Tabi flash oyunları sadece küçük çocuklar oynamaktadır ,yetişkin insanlardan  oyun severlerin bir kısmı da oynamaktadır.

Küçük çocuklardan kızları ele alırsan flash oyunlardan kızlar her oyunu oynamazlar. Özellikle kendilerine hitap eden oyunların yer aldığı oyun sitelerinde kendileri için genel hazırlanmış oyunları oynarlar. Nedir bu oyunlar diyecek olursanız başlıca, yemek oyunları, makyaj oyunları, hayvan oyunları, çizgi film oyunları ve giydirme oyunları kategorilerinde toplanmış olan oyunlar yer almaktadır. Bu oyun kategorilerinden giydirme oyunlarını ele alacak ve anlatacak olursak. Giydirme oyunları özellikle  küçük kız çocuklarının vazgeçemediği ve tutku ile oynadığı oyunlardır. Kızların doğasında güzel giyinmek, giydirmek ve makyaj yapmak gibi güzel ve şık görünme  arzuları yer aldığı için bu oyunlarla bu arzularını hem gidermiş olurlar hem de doğalarında olanları uygulamış olurlar bu sebepler kızlar için popülaritesi hiç sönmeyecek oyunlardandır diyebiliriz. Kız oyunlarını içeren siteleri ele almak gerekirse sadece kızlar yönelik yapılmış ve sadece kızların oyun oynayabileceği rengarenk flash oyun siteleri yanı sıra genel ama tüm kategorilerde oyunlar içeren flash oyun siteleri de yer almaktadır. Genel flash oyun siteleri arasında yer alan en kral flash oyun sitelerinden birisi olan oyunmuz.com ise kişi ayrımı yapmamak için belirli kategorilerde belirli kişilere yönelik olmayıp 7’den 70’e herkesin oyun oynayabileceği kaliteli bir çok kategoride  altında bir çok oyun içermektedir. Özellikle kızların vaz geçilmez oyunları arasında yer alan giydirme oyunları da oldukça bol sayıda ve çocukların gelişimini kesinlikle olumsuz etkisi olmayacak oyunlar yer almaktadır. Oyunmuz.com’da  yer alan başlıca giydirme oyunları ,Tavşan Giydirme ,Justin  Giydirme,Ayı Yogi giydirme, Kristen Stewart Giydirme oyunları, isimli oyunlar en popüler giydirme oyunları olarak yer almaktadır. Oyunmuz.com sürekli güncel ve çocukların gelişimine olumlu etkisi bulunan oyunları titizlik ile eklediği için  çocukların ve çocuk sahibi ebeveynlerin beğenisini kısa sürede kazanmıştır. Başta giydirme oyunları olmak üzere bir çok kategoride online oyun oynamak istiyorsanız oyunmuz.com sitesini beğenmiş birisi olarak siz değerli okurlarıma öneririm.

İki Kişilik Oyunlar



İki kişilik oyunlar genelde tek kişilik oyunlara göre her zaman için daha eğlencelidir ve kimi zaman ise kavgaya bile sebep olur ama dolu dolu oynanabilen zaman zaman bir yanından da oyun ortağı ile oluşan atışmalar ile gerçeğinin yaşandığı oyunlardır. Bu tür oyunlarda atışma örneği ile başladığıma bakmayın,aslında iki kişilik oyunlar tek kişilik oyunlara nazaran bilgisayar başında ki çocuklarda sosyalleşme ve insanlardan kopma riskini ortadan kaldırır.Yanında ki veya çevirimiçi olarak oynamakta olduğu oyun ortağı ile kardeşlik bağı gibi insanı ilişkiler kurar ve bu faktör ile çocukların sosyalleşmesinde önemli bir yardımcı etkendir.
İnsanlık tarihine tek kişilik ve iki kişilik oyunların aksine geniş bir açıdan bakarsak eskiden teknoloji bu kadar gelişmiş olmadığı için ne PS'ler,ne atariler ne de Bilgisayarlar vardır kısacası elektronik istediğin zaman oyun oynayabileceğin bir imkan yoktur hatta tek başına oyun oynaman imkansıza yakındı bu nedenle eskiden çocuklar hep bir araya gelip oyun oynarlardı,iki kişi 3 kişi ile yetinmeyip hepsi 10-20 kişi birleşir mahalle aralarında oyun oynarlardı ve eski çocuklar daha mutlu daha parlak zekalı,kalıplara sığdırılmamış,robotlaştırılmamış insanlardı.Günümüzde ise insanlar teknolojinin gelişmesi ve yavaş yavaşta olsa kapitalizmin tüm dünya da etkisini göstermeye başlaması ile ve insanlara anlamsız bir boş çalışma hırsı kaptırıldı gitti.İnsanlar teknolojinin ve kendilerini esir alan aşırı tembellik ve aşırı anlamsız çalışma hırsı ile kendilerini hem hayattan hemde diğer insanlardan tamamı ile soyutladılar.Günümüzde gördüğünüz hale geldiler,eğlenceyi,oyunları olmazsa olmazları tek başları yaparak eğlenmeye çalışıyorlar halbu ki ,tek başlarına yaptıkları bir çok şey psikolojik sorunlarını artırıyor. İşte yukarıda örneklerini bir çok şekilde çok boyutlu olarak kanıtladığım gibi çift kişilik oyunlar tüm oyunlar arasında en değerli ve en önem verilmesi gereken oyunlardır.Bu takip ettiğim sitelerden birisi olan OyunMuz.com uzman ekibi ile bu noktaya önem vermekte ve   internet dünyasında çıkan tüm çift kişilik flash oyunları gerekli incelemeler sonucu bünyesine katmaktadır. Oyunmuz.com'da bulunan başlıca flash oyunlar arasında özellikle çocukların çok sevdiği ateş ve su oyunu yer almaktadır. Oyunmuz.com 'da iki kişilik oyunlar yoğunlukta olmak üzere az da olsa tek kişilik olan diğer kategorilerde oyunlarda bulunmaktadır.Eğer iki kişilik flash oyun  arıyorsanız sizi dostluğu,kardeşliği ve sevgiyi aşılan iki kişilik  kategorisinde en kral oyunların  yer aldığı  oyunmuz.com sitesini tavsiye ederim.